Fark edelim ki, O yüce Zât, ne dünya saltanatı sürmek, ne din devleti kurmak, sosyal ya da iktisadî düzen getirmek; kısacası, insanların dünya saltanatı sürmelerini sağlamak için gönderilmemiştir!
İnsanların ırkı, dili, rengi ne olursa olsun, O’nun için hiç önemli değildir. O’nun için önemli olan tek şey, insanların bilgisizlik yüzünden ölüm ötesi yaşam gerçeğini fark edememeleri ve o yaşama hazırlanamayarak, bu gafletten büyük zarar görecek olmalarıdır.
Evet dostum...
Çağdaş insan; ilme açık, yeniye açık, ön yargısız dinleyen ve okuyan, fikirleri tartışmaktan kaçınmayan, her şeyi mantıksal bütünlük içinde irdeleyen insandır...
İslâm Dini de, orijinali itibarıyla, özellikle çağdaş aydın insana hitap edecek özelliklere sahiptir. Öyle ise, siz de İslâm Dini’ni, çağdaş aydın ve düşünürlerin maddi kazanç kaygısından uzak olarak hazırlanmış eserlerinden araştırarak değerlendiriniz.
Bu yazıda, en son bilimsel veriler eşliğinde Kur’ân ve Rasûlullâh görüşlerine dayalı din öğretisine dayanan bazı verileri fevkalâde özet bir şekilde ulaştırmaya çalıştık. Aslında bu konuları, bütün detayları ile, ve akla gelebilecek tüm soruları cevaplayabilecek bir tarzda kaleme almış olduğumuz kitaplarımızda, derinlemesine okuyabilirsiniz.
Dünya’ya ikinci bir geliş şansımız olmadığına göre, bu yaşamı çok iyi değerlendirmek zorundayız!..
Dileriz ki, yarının bazı gerçekleri karşısında, bugün yaşadıklarımızdan, ve yaptıklarımız veya yapamadıklarımızdan pişmanlık duymayalım.
Allâh, yaşamın gerçeklerini bize fark ettirsin, idrak ettirsin.
Allâh kolaylaştırsın...