İş bu hâle gelmişse, biraz aklı olan insanlar, bu saçmalıklardan uzaklaşıp, onlardan biraz daha bilgili ve düşünceli olan başka “imam”ların çevresinde toplanmaya başlarlar!
Temeldeki yanlış şu...
Olay eğer “din düşmanlığı” değil ise...
Din eğitimi yasaklanmak yerine, “Din”in gerçekleri ve doğruları insanlara öğretilerek, onların yanlışlardan uzaklaşmalarına vesile olunmalıdır.
Sadece “tukaka” denerek hiçbir sorun çözümlenemez; aksine kördüğüm edilir!
Yanlışlığını savunduğunuzun yanı sıra, “gerçeği”, “doğru”yu ortaya koymuyorsanız, sizin samimiyetinizden elbette şüphe edilir ve “art niyetli” olduğunuz düşünülmeye başlanır; söyledikleriniz arasındaki “doğru”lar da kaynar gider!
Eğer bir yanlışı yasaklamak istiyorsanız; onu direkt yasaklamak yerine, yanlışlığını açıklayın, ilmî gücünüz yetiyorsa!
Aksi takdirde size “demokratik görüntülü faşist” etiketi yapıştırırlar!
Düşünebilen, zekâ düzeyi hiç değilse vasat olan insanlar indînde “ZORLAMAK”, ilkellikten ve geri kalmışlığın, ilmî yetersizliğin itirafından başka bir şey değildir!
Yaratılmışların her zerresini kendi ilmi ve kudretiyle var kılan “Allâh”ın; dolayısıyla, “şah damarından yakın” olduğu “insan”da ilmini izhar etmesinin, “Allâh Rasüllüğü”nün açığa çıkmasına neden olduğunu izah edemiyorsanız...
“Melekî boyut”un, varlığın hakikatini oluşturan ilim ve kudret sıfatı özelliklerinden olarak, her zerrenin oluşumunu meydana getiren boyut olduğunu anlamamışsanız...
Kurân’ın, “OKU”nası “KİTAP-Ümmül Kitap”ın deşifre edilebilmesi için; “Allâh” adıyla işaret edilenin yaratısı sistem ve düzene göre, insana kendini tanıtan ve sorunlarına çareler sunan bir “yaşam kılavuzu” olduğunu fark edememişseniz...
Elbette işiniz zor olacaktır!
O zaman sığınacağınız “Müslümanlık dini”nde çeşitli açmazlar bulacak; ya gelecekteki sopa “KORKUSUYLA” düşünmeyi terk edip her şeyi anlatıldığı gibi kabullenecek; ya da belki de bu yüzden tümünü reddetmek zorunda kalacaksınız!
Ancak bu red, gerçeği araştırmanıza da vesile olmuyorsa, bunun faturasıyla da zorunlu olarak karşılaşacaksınız; “Bana söylenmemişti” mazereti de geçerli olmayacaktır!
Yaradanın doğasında mazerete yer olmadığını görmeyecek kadar kör müsünüz?