-
Rayı üstünde giden trenin bir sonraki istayonunu söylemek ne kehanettir ne de kerâmet! “Hepsi programı (şâkilesi) doğrultusunda fiiller yapar” âyetini hatırlayın.
-
Kabir âleminde gece ve gündüz yoktur. Herkes kabir âlemini, dünya yaşamındayken duygu, düşünce ve kabulleriyle kendi döşer. Allâh zulmetmez!
-
İster Sünnetullâh deyin ister karma ister başka bir tanım. Kesinlikle “düşündüğünüz size dönecek” sistemine tâbisiniz!
-
Niçin din? Tanrı kavramından kurtulup, tanıyabildiğin kadarıyla ismi ALLÂH olanı ve kendini tanıman için! Başarana cennet, aksine cehennem!
-
İnsanlar ismi Allâh olanın İLİM, İRADE ve KUDRET sıfatlarının her an beyinlerde açığa çıkmakta olduğunu fark etmedikçe, pek çok konuyu çözemez.
-
Tasavvufçular, kendilerinden olmayan herkesi kâfir ilan eder. “Tasavvuf ehli”, herkesi Allâh kulu görüp, değerlendirmeyi Rablerine bırakır.
-
Maymunun bile kullandığı zekâsı muhakemesi varken; akıl, mantık muhakeme özellikleriyle sivrilen “en mükemmel”e, “Düşünme! Tâbi ol!” demek?
-
İman; aklın sonucudur, bilim gereğidir. Akılsızın imanı olmaz! Sınırlı akıl, tanrıya tapar; kapsamlı akıl, ismi Allâh olanı fark eder!
-
Cahil, aklı imana rakip görüp aşağılar. Âlim, aklın imana basamak olduğunu görüp hakkını verir. Aklın hükmü, veri olmadık alanda imandır.
-
Nankörlüğün cezasını insanlar nankörlük ettikleri şeyden mahrum kalmakla öderler. Aradıklarında bulamazlar!
-
Özün, hakikatin, orijinin ismi Allâh olan ile arandaki perdeyi kaldırmamışsan, yüzmilyar yıl tapınsan varsandığın ötendeki tanrıya ne gelir ki…
-
İnsanları kendime değil; ölümlü bedenselliklerinden, hakikatleri olan Allâh’ı tanımaya, ölümsüz varlıklarını keşfetmeye çağrıyorum.
-
“Dünya fânidir” demek; dünya, ölümü tadınca ebeden senin için içindekilerle birlikte yok olacaktır, demektir. Dünyada edindiklerinse seninledir!
-
Geçmiş tüm Rasûller ve evliya, insanları kendi hakikatlerini tanımaya davet etmiş, bunu yapmayanların çok yanacaklarına işaret etmiştir.
-
Ölümle dünya kavgaları geride kalacak; Allâh’a ne kadar yakîn elde etmişsen o kadarının nimetlerine ereceksin. Sana kendi çaban yarar sağlar!
-
Hakikatin, Allâh ismiyle duyurulanın Esmâ’sıdır. Sen kendini, kendindekileri tanımak yerine, dünyada bırakıp hiç beraber olmayacaklarınlasın!
-
İnceliklere dikkat! Allâh, yeryüzünde “HALİFE” yaratmamıştır meydana getirmiştir/açığa çıkarmıştır. “Haleka” değil “ceale”dir tanım.
-
İlim/bilinç düşünen varlık olan insan, bilincini bedensellikle sınırladığı için halifelik sırrının getirisinden mahrum eder.
-
Hiç rüyanızda “ben” dediğinizi gördünüz mü? Yalnızca olayları seyreder, yaşarsınız bilgi tabanınıza göre bilinç olarak; asla ölmezsiniz de!
-
Dünya yaşamında hakikatine iman edip bunun getirisini yaşamayanlara, ölümsüzlüğü yaşama aşamasında çok sıkıntılı süreç olacağı KURÂN’da anlatılıyor!
-
Kısaca, dünyadan yüzçevir dağa çık demiyorum. Sadece, biraz zaman ayırıp; ölümü, yalnızca tadacağına inanıyorsan, bu konuya da zaman ayır!
-
Allâh esmâsı, cinsiyetten münezzehtir. Halife ise, insanın hakikati olan Esmâ boyutudur. Bedeni kadın veya erkek olsun, her insan halifedir.
-
Aidiyetiniz; kişiye, topluma, renge, ırka, cinse, dile değil ALLÂH’A olsun! Ki böylece ALLÂH kulu olasınız, Rabbiniz Allâh olsun.
-
Kişiyi yakan içindeki ateş, karşısındakinin davranışı veya olay değil; ondaki, o şeyin doğrusunun yalnızca kendi bildiği olması kabulüdür.
-
Astrolojide Mars ötesi planet etkileşimleri 8 derece kala başlar, 8 geçe sürer. Bunlara dair gün tespitleri bu yüzden fazla geçerli değildir. 8 derecelik etki, haftalar aylar süren süreçtir. Oluşumlarda ayın bunlara yaptığı açılar tetikleyici olur. Günlük açığa çıkan etkiler değildir.