Kur’ân; Allâh yanı sıra ikinci bir varlık yoktur; olsa o da bir tanrı olurdu, diyor. Bütün sorun “Allâh” adıyla ne anlatıldığını bilmemek!

Düşünen beyin, fikir; gelişmemiş beyin, küfür, çamur üretir!

Askerî diktatörlerin zulmü ve işkencesi altında milyonlarla müslüman kardeşimiz çile çekip can verirken, biz bayram sevinci yaşayamayız!

Ya 1400 yıllık mecaz, misal, sembolleri tekrarla avunacaksınız; ya da bilimsel gelişmeleri izleyip Kurân’ın mucizelerini fark edeceksiniz!

“Ben ilim şehriyim; Ali de o şehrin kapısıdır” buyuran Hz. Muhammed (sav), ilme hangi kapıdan ulaşılacağını gösteriyor. Bu Hakikat ilmidir.

Cahillerin inkâr ettiği, Kurân’daki “B” sırrına, “ilmin kapısı” Hz. Ali; “Kurân’ın sırrı Besmelede, O’nun sırrı da ‘B’ harfindedir” diyor.

Kurân’ın esas nüzûl sebebi, Hz. Muhammed’in (sav) diğer Rasûllerden; İslâm’ın, önceki Din anlatımından farkı, işte bu B sırrına dayalı vurgusudur.

“BÜTÜN isimlerin potansiyel varlığıyla yeryüzünde halife olan” varlığa, Kurân’da, B harfi başına getirilen isimlerle işaret edilmektedir.

İnsanın tek şansı, B harfi mânâsına dayalı olarak Kurân’ı anlamaktır. İnsanın hakikati Esmâ ül Hüsna’dır her şey gibi; ama tümüyle!

VAHDET sırrı, algılanan ve algılanamayan ne varsa hepsinin Allâh isimleri özelliklerinden yaratılmış olması hakikatidir. Kendini tanı, bundandır.

“RUH”; bir mânâsıyla ölümsüz şuur yapı, diğer anlamıyla o yapıyı oluşturan Allâh isimleri bileşimidir. İsmi beyin olanın orijini/hakikatidir.

Reenkarnasyon yanılsamadır! Her doğan, orijinal yeni bir Esmâ açığa çıkışı olarak, yeni bir RUH olarak, dünyasıyla var olur ebeden.

Allâh sana “gereğini yaşayasın diye tüm Esmâmı yükledim” diyor; sense kendini sınırlı özellikli, ölümlü mahlûk sanıp, Hakikatine kâfirsin! “Varlıkta benim yüzümden başka yüz yoktur” diyor Allâh; sense ömür boyu O’nunla kavga edip yaptıklarını yanlış bulup yaşamını zehir ediyorsun.

Kim olursa olsun, herkes düşündüklerinin ve yaptıklarının sonucunu yaşayacaktır; “neden bu geldi başıma” diyerek belki de! Etme, bulma!

50 yıl Allâh’ı ve sistemini karşılıksız anlatan bu fakîri kâfirlikle itham edip; kendi cemaat veya tarikatından olmayana sapık gözüyle bakan insanların çoğunlukta olduğu toplumlarda İslâm birliği hayalleri ne kadar gerçekçidir bilemiyorum!

Mehdi ya 1400-1410 arası gelmiştir ya da gelmeyecektir. Ya da o tarihte, yüzyılın müceddidi gelmiştir, Mehdi bir başka yüzyıl başınadır.

Ölüm bize hepsinden yakındır! Kur’ân ortadadır! Hazır mıyız yarın ölüm sonrası ebedî yaşama? Her sevdlğini geride bırakıp tek başına kalmaya?

Salât, yaşadığın an’ın mirâcıdır! Kazası olmaz; geçmiş geçmiştir. Rasûl 5 vakit yaşamıştır hayatınca; ayrıca Kurân’dan delil aramak abestir!

Rasûl, Kurân’ın uygulayıcısıdır. Rasûl uygulamışsa, o zaten Kurân’ın gerektirdiğidir. Ayrıca delil aramak abestir. Anlayış ihsan etsin Allâh.

Nefsi emmarenin kaynağı “gut brain” denen, bağırsaklardaki nöronların oluşturduğu karındaki beyindir ki astroloji, ağırlıklı olarak bunu etkiler.

Yaşamımızı büyük ölçüde yönlendiren, astrolojik etkileri de alan bağırsak ikinci beynin ne olduğunu biliyor musunuz?

İlle de böyle olacak şartlanman olmasa, öyle olduğunda böyle yanmayacaktın! “Sizi de fiillerinizi de Allâh yarattı” âyetine iman eden yanmaz.

“Ne kadar az şükrediyorsunuz!”; Rabbinizin nimetlerini nasıl görmezden gelirsiniz?

Algılanan ve algılanmayan her şey, Allâh esmâsından başka bir şey değildir! “Ne yana bakarsan gördüğün O’nun vechidir.” İyi düşün bu âyeti!

Allâh’ın, ilminde olmasını irade ettiği şeyi kimse geri çeviremez! O’nun dilemediği hiçbir şey de oluşmaz! İster iman et buna, ister etme!