-
Anlayışı sınırlı, Allâh’a teslim olması gerekli sanır; oysa tüm varlık, zaten teslimdir! “Allâh indînde din İslâm’dır” âyeti bunu vurgular.
-
Kavga ettiklerin, yatağında (dünyasında) mışıl mışıl uyurken; sen dünyanda onun yüzünden azap içinde kıvranıyorsun! Unut ve an’ını yaşa!
-
“Biliyorum ama” diye başlayan tüm cümlelerin, o bildiğine inanmadığını gösterir; ya da hakkıyla o konuyu bilmediğini!
-
Başına gelen her musibet Allâh'ın dilemesiyledir! Ya razı olursun iman ehli olarak; ya da o fiili yaratanın Allâh olduğunu inkâr edersin.
-
Beyninin algılama organlarına GÖRE oluşan “HOLOGRAM DÜNYASI”nda yaşarken; hangi “dış(!)” dünya gerçekliğinden ne kadar söz edebilirsin?
-
Beyninin orijin yapısıyla baş başa kaldığında, algıladıklarına göre oluşacak hologram dünyanda (kabrinde) yaşamını neye göre değerlendireceksin?
-
Kâfir, hakikatinin Allâh esmâsı olduğunu inkâr eden; müşrik, O’nun esmâsı dışında bir şey olmadığı hâlde, O yanı sıra BEN de varım, diyendir!
-
Sevmek, sevdiğinle bütünleşmek demektir. Bütünleşme yoksa o beğenmektir, hayranlıktır, sahip olma arzusudur. Seven, kendini sevdiğinde yok eder.
-
13/Eylül/1963 Cuma namazı Cerrahpaşa Camisi; bir ilhâm ile yaşamımı İslâm’a adıyorum. 13/Eylül/2013 Cuma, 50. yıl yolun sonu! Selâm ola herkese.
-
Olan, olacaktı; olmama şansı yoktu; olmayanın, olma ihtimâli yoktu! Tedbir de takdirdendir!
-
Kurân’ın ana fikri ve ruhu olan “VAHDET” konusunu anlamayana, kader sırrını çözmek mümkün olmaz! Varlık/vücud Allâh’ın, “sen” ise anlık bilgi!
-
“Ben”in hakikati, her an yeni bir şanda olan Rabbin esmâ özelliğidir. Esmâsıyla her şeyi her an yaratır, ama hepsinden de münezzehtir.
-
Kimse doğacağı galaksiyi, dünyayı, kıtayı, ülkeyi, ırkı, soyu, ana-babayı seçmedi! Bunlarla öğünmek gaflet; bunları tartışmak ilkelliktir.
-
Beyninde açığa çıkanların kaynağı olan genetik bilgileri sen seçmedin; astrolojik programını da; doğduğun çevreyi de! Bunlarsız nasıl tanımlanırsın?
-
Allâh esmâsından ibaret sistemde herkesin ve her şeyin kaderi, yaşayacakları bellidir. Teslim ol!
-
Tüm evren içre evrenler Allâh ilminin esmâsında açığa çıkmaktadır. İster idrak et, ister iman.
-
Rasûlullâh, şu âyetleri şu duaları okuyun demiş, kendi gibi Arapça bilenlere. Sen okuduğunun anlamını bilip yaşıyor musun, yoksa papağan mısın?
-
Bu toplum ve çevrede doğup büyümeseydin bu değerleri savunacak mıydın? Mesela Çin’de yetişseydin? Öyle ise ne zaman evrensel İNSAN olacaksın?
-
Okumaktan amaç, anlamını kavrayarak yaşamına sokmaktır! OKUduğunu anlamıyorsan, sorgulama araştırma düşünme getirmiyorsa, kendine yazık ettin.
-
Yaşamında, hayata bakışında değişiklik yapmayan bilgiyi asla “İKRA/OKU”mamışsındır! “İnsan”, düşünen hayvan değildir, Tanı kendini!
-
Okuduğunuz meâl yukarıdaki tanrının sizi cezalandıracağını mı anlatıyor; yoksa varlığınızı oluşturan Allâh esmâsının size yaşatacaklarını mı?
-
“İNSAN” mekânsız varlıktır, Rabbinin kendisine o an yarattığı hologram mekânda yaşar. Bedeni ise bineğidir! Ölümsüz insan, gerçek beyindir!
-
“İnsan”ın gerçek beyni, Allâh’ın esmâ bileşimidir! Bunu anlamayan asla dinin gerçek anlatımını fark edemez; mecaz ve sembollerle avunur.
-
Dünün anlayışına dayalı Kur’ân ve müslümanlığı değil; kıyamete kadar geçerli Kur’ân ve İslâm perspektifini anlatıyorum.
-
Aşk odur ki, 30 yıllık eşine, 10 günlük yeni sevgilinmiş gibi davrandırır seni her yerde. Sevdiğinin vechini görebilsen!