-
TR’de kişisel gelişim salgını gördüm. Egoyu/benliği geliştirme seansları… Hatta Hint kökenli reenkarnasyon inancı! Sanal kişilikleri parlatma!
-
Tasavvuf benlikten/egodan arınma, soyunma işidir. Kişisel gelişme çalışmaları ise şartlanmalarla oluşmuş sanal benliği oturtma çalışması!
-
Benliği güçlendirme, egoyu şişirme koçları sarmış her tarafı. Bir de kendinden menkûl enerji uzmanları, modern falcılar! Cehaletin bedeli!
-
Kişisel gelişim adı altında androidleşenler, aradan perdeyi kaldıracaklarına egodan duvar örüyorlar… Farkındalar mı?
-
İçgüdülerinin taşırttığı duygularınla ilmini susturabilirsin. Peki vicdanının sesini de engelleyebilecek misin?
-
Kâfir/küfür; inkâr hâlinde yaşayan demektir. Allâh adıyla işaret edilenin özellikleriyle yaşayan beden ötesi ölümsüz varlık olduğunu inkâr!
-
Din; insana, içinde yaşadığı sistemi ve hakikati, orijini olan Allâh’ı hatırlatmak için bildirilmiş olup, ötesinde tanrı aramaması içindir!
-
Kendini toprak olacak beden kabullenip, beynindeki muhteşem kapasiteden mahrum yaşamanın sonuçları, sürekli yanma hâlinde açığa çıkar.
-
“Âşığım ona, o da bana âşık!” Onun hayatındaki kaçıncısın sen? Senin hayatındaki kaçıncı o? 400 bilmem kaçıncıyım. O da benim bilmem kaçıncı! Bilmem kaç yüz kere âşık olabilir mi insan, yoksa bu, hayvani arzuların aşk adıyla kamuflesi mi? Düşünebilen beyni olmayanın devası olmaz!
-
Nice AH Aşk diyenlerin yerinde şimdi yeller esiyor! Demir ateşte “Ateş” sanılırmış, çıkınca ateşten görülür HEYHÂT!
-
Astrolojide Ay/Güneş tutulmaları, Güneş’e isabet ederse mantık hataları, Ay’a isabet ederse duygusallıktan kaynaklanan yanlışları oluşturur.
-
Tutulmaların etki alanı 5 derecedir; 180 ile 90 dereceleri de kapsar. Kişinin ilminin ve duygu kontrolunun imtihanı süreçleridir.
-
Ötende sandığın “Allâh” adıyla da etiketlediğin tasavvurundaki tanrı semâdakilerin hangisinde oturup buraya melekle ferman yolladı?
-
İşte işin püf noktası! Veritabanında farklı El Esmâ kompozisyonlarıdır ki onları da çeşitli isimlerle gayrı gösterdi. “Mutlak var olan Allâh, beni yarattı” demek; “ben” kavramını yarattı, demektir! “Ben” ile Esmâ kompozisyonunu etiketleyip, yoku var gösterdi.
-
El Esmâsıyla önce “ben” kavramını yarattı. Yokken, var kıldı. Sonra farklı veritabanları oluşturarak çoğalttı!
-
Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağzım; diyebilmek için dünle bugüne bakmamak gerek! Dün görüp, tanırım, dediğin ben, bugünkü ben değilim! Yarınki ben de, bugünkü olmayacak! Dünle bugüne bakan, bugünü dün sanır, dünde kalır!
-
Aklı olan “Varlık benim mülküm, Her noktada dilediğimi yaparım” diyenle kavga etmez. Hayatını cehennem etmez, O’nu seyredip geçer.
-
BİR’di. Çokluğu yarattı çok oldu. BİR’liğini özledi. Halife oldu. AŞK oldu. BİR’leşti. BİR oldu yine yeniden. Ve yine yarattı çoku. Hep BİR!
-
“Biz bir şeyin olmasını hükmedersek ol deriz olur” âyeti hokus pokustan değil yaratma sisteminden söz eder. Sistemde sihirli değnek yoktur. İlim, sistemi; kudret, olanı oluşturur, ilim kapsamında. Yaratış sisteminde asla değişiklik olmaz. Her oluşum kendi sistemine tâbidir. Hokus pokusla bir şeyler yaratan tanrı ile ölünce karşılacaklarını sananlar böyle bir tanrı ile karşılaşmayınca hüsrana uğrayacaklar.
-
Rüyandaki zaman kavramın uyandığında nasıl geçersizse, ölümü tadınca da şu anki zaman kavramın öylece geçersiz olacak. Zaman, algıdır!
-
Beyin için ön plana geçen bilgi/data sıralaması vardır. Zaman, asılsız bir algıdır. Beynin her an işlediği bilgiyi sûretlendirmesi esastır.
-
Dışsallıkla beynin dünyası anlaşılmaz! Dünyanı tanımak için geçerli yol beynin bilgiyi process/işleme sistemini kavramak gerekir. Kendini tanı!
-
Aşk, “insan”a hibedir; ona sûretsiz, cinsiyetsiz hakiki kimliğini yaşatmak için. Aşkı bedende arayanların balonları patlayacaktır ergeç!
-
İnsanların kısa süreli etkiler altında kızgınlık, üzüntü ya da sevgi sözcüklerine takılmayın; uzun vadedeki davranışlarını izleyin tanımak için!
-
Çoğu sıkıntılarınızın altında etkisel üzüntü ya da öfke ile ettiğiniz sözler yatar. Siz unutursunuz ama muhatap beyne giren asla silinmez!