-
Şirk mi nerede? “Bana”, “Onu”... Arkasında!
-
Varlıkta gaflet kemiyette, hidâyet keyfiyette ağır basar. İlim ve kudretin gereği El Mudil’in kemiyette hakimiyetini gerektirir.
-
İlminle tasdik ettiğin hâlde gereğini yaşamadığın her hâl, ömründen israfındır. Sınırlı ömründe adım atamadığın basamak, sondakinden kaybındır.
-
Çocuğuna kızıp uyarıyorsun, ver şu sınavı da geç üst sınıfa, tekrar tekrar aynı dersten sınava girip seneyi kaybetme diye de... Ya sen?!
-
İmanla şirk bir arada yaşamaz, ergeç biri hâkim olur. Günün şirkle mi geçip tamam oluyor, iman üzere mi? Yoksa beşeriyetin imanını boğuyor mu?
-
Yakîn, Ez Zâhir olanı görüp ona göre yaşamak demektir. Vicdanın konuşsun. Davranışların Ez Zâhir’i görerek mi açığa çıkıyor, beşeriyetinden mi?
-
Beraat gecesi dua için önemli bir gece: Allâhım hakikatimi hilâfetimi idrak ettir, engel duygu ve düşüncelerden arındır, arınmamı kolaylaştır.
-
DUR VE DÜŞÜN BİR AN: Etiketinin üstünden düşüp, çevrendekilerin hiçbirinin kalmadığı süreçte kendi hakikatini tanımamışsan, ne olacaksın?
-
Allâh’ın bahşettiği sonsuz/sınırsız hazineyi inkâr veya görmezden gelip beşeriyet batağında kendini yitirene yarın hiç kimse deva olmaz!
-
Kişisel gelişim koçlarına ihtiyacınız var mı? Konu; benliğini geliştirmek değil, benliğinin Allâh indînde yokluğunu hissetmektir.
-
Allâh ilmi, ticaret malı değildir! Her kim sizden, dini bahane ederek yardım, himmet, sadaka vs. istiyorsa; bil ki o işin altında başka işler vardır.
-
Allâh’tan razı olmak; karşındaki ez Zâhir’in dilediğini yapmasına razı olmak, onu zorlamamaktır. Zorlamak hem ona zulümdür hem de kendine!
-
Seven sevdiğine bunu sıkça söylesin ve göstersin. Allâh sevdiğinde Zâhir! Bu yüzdendir ki sevgi kutsaldır ve ibadettir. Sevgi kudrettendir!
-
Sevgi nedensizdir, bir sebebe bağlı değildir. Çünkü sevgi kudret açığa çıkışıdır, hikmetle kayıtlı değildir. Kudret hikmetle kayıtlanmaz.
-
Sevginin kriteri mi? Sevdiğini gün içinde ne kadar arıyorsun? Ne kadar beraber olmak için çaba gösteriyorsun? Paylaşımın ne kadar?
-
Cevabından hoşlanmayabileceğiniz soruyu sormayın! Hem karşınızdakini üzersiniz hem de kendiniz çok üzülürsünüz.
-
Hayat sürekli dalgalı akar! Size değer verilirken, bu değeri ve değer verenleri değerlendirmekten geçici duygular yüzünden perdelenmeyin.
-
Yitirmekten korktuğunuz şeyi iyi değerlendirin. Allâh değerlendirmediğiniz şeyi mutlaka elinizden alır! Giden hiçbir şey geri gelmez!
-
Dünyaya dair tüm bildiklerin ölümü tadınca geçersiz olacaksa; sonrası hakkında ve kendindeki ölüm ötesi kuvvelerin hakkında ne biliyorsun?
-
Mezara koyulduğunda, kabrinde yani düşünsel dünyanda üç acı gerçekle karşı karşıya gelirsin.
-
“Kitabın ne?” sorusunun anlamı; “senin bu yaşam ve gerçekler konusunda bilgin ne?” anlamınadır.
-
İnsanlara istemediklerini zorla yaptırtırsanız, yanınızdan uzaklaştıklarında da hiç hayret etmeyin!
-
Beğenen, ergeç bıkar. Seven asla beraberliğe doymaz. Allâh’la yaşayan (ki bu tâbir de metafordur), Allâh’tan gayrını görmez, rıza ile yaşar. Seven sevdiğinin her hâlinden razıdır. Velînin işareti her hâlinde Allâh’tan razı oluşudur. Rıza ile kavga bir insanda bir arada bulunmaz.
-
Dünyada bilgine göre değerlendirirler, âhirette ise yaşamına göre. Dünyada ne bilirsen bil, gereğini yaşayamıyorsan bildiklerin yüktür!
-
Bildiğin kadar değil yaşadığın kadar konuş, denildiğinde ne yapacaksın? Mazeretin geçersiz olduğu, dünyadaki yaşamının otomatik getirisi bu!