-
Allâh’a olan sevgin, O’nun yaptıklarına rızan kadardır. Her şeyi ben yarattım, diyene rızan yoksa, kime neye iman ediyorsun sorgula!
-
Sanırım âhirette insanlar sırtlarındaki en büyük vebal olarak, hakikatini bilmedikleri konularda verdikleri hüküm ve gıybet günahını görecek.
-
“GIYBET, ZİNADAN 36 kat daha şiddetlidir” Hadis. Zinadan korkup, yapanları cehenneme gömenlerin, gıybet ve iftirayı hiç önemsememesi ne garip!
-
Ne enteresan! Seyahate gidip 15-30 gün kalacağın yere dair her şeyi öğrenmek istiyorsun da ebedî kalacağın ortam ve şartları araştırmıyorsun…Dünyaya geri dönemeyeceksin, reenkarnasyon masal! Hazırlıksız gidiyorsan o ortama, gittikten sonra da hiçbir şey yapılamıyorsa ne olacak hâlin…
-
Hayat, Allâh’ın sonsuz yüzlerini hazım içindir. Yüzüne gülüp türlü sevgi sözcükleri yazıp çizenlerin, arkandan neler yaptıklarını hazmedebilmek!
-
Sorgulamadan, araştırmadan her söyleneni olduğu gibi doğru kabul edip yoruma başlıyorsan (dediklerim dâhil) kendine yazık edersin. Araştır!
-
Sen beyinden ibaretsin ebeden ama bu et beyin değil, ölümsüz, ölümü de tadacak beyin. Beynindekilerle de geçip gideceksin! Yükün ne kadar?
-
Âli İmran Sûresi (26-27): Dilediğinde Azîz, dilediğinde zelil olarak EZ ZÂHİR! Ölüden (hakikat ilminden gâfil) diriyi (hidâyetle) çıkartırsın!
-
Kur’ân-ı Kerîm’i neden anlamıyoruz defalarca okusak da… Anlaşılmaz kitap deyip bir kenara koyuyoruz? Zaman ayırıp okuyun.
-
Rasûlullâh Muhammed a.s’a iman etmeyenin Allâh’a imanı olmaz; sevgisi/kavgası zihnindeki tahayyülü olan tanrısıyla olur!
-
Ey insanoğlu ne yaşayıp hissedersen et, yaşadıkların iç dünyanın getirisidir. Ne var ki, her hissettiğini yaşadığını mutlaka dışarıdan bilirsin.
-
Yalan üzerine kurgulanan tüm senaryolar, bir süre doğru sanılsalar bile, er geç gerçek açığa çıkar. Bunu kavra, dilediğince konuş!
-
Din, beşeriyet yaşamı için gelmemiştir! Din, insana hakikatini hatırlatmak ve bunun gereğini yaşaması için gelmiştir. Bu insanı da Kur’ân, “Halife” ismi ile tanımlamıştır!
-
Rasûlullâh Muhammed a.s’dan önce hiçbir Nebi âhiret yaşamının gerçeklerini, sistemini anlatmamıştır. Allâh sistemini açıklamamıştır.
-
İnsanın kendini tanıması “tanrı”dan “Allâh”a geçişiyle mümkündür. Tanrı uludur mu? Tanrı kavramı, insanın hapisanesidir.
-
Hayatında bir kere ezan “OKU”yabilen cennete erer!
-
Kendini yalnızca biyolojik beden ve ondaki kuvvelerden ibaret sanmakla hayatının en büyük yanlışını yapıyorsun. Din, tanrıya tapınman için değildir. Din; sana, tanrı olmadığını, Allâh adıyla işaret edilenin özellikleriyle var olup, kendini beşerî özelliklerinin ötesiyle fark etmen içindir. Bütün sûfiler “dışında arama, kendinde ara; kendinin ne olduğunu sorgula” demiştir. Bugün bilimsel yoldan da bu gerçeği fark etmek mümkün.
-
Garabet örneği: “A.H’yi hiç tanımadım, tanıyanı da tanımadım, kitabını da okumadım” ama diyorlar ki(!) şudur budur!!! Dedikodu meddahı! Sitemiz ortada. Tüm yazdıklarımız sesli görüntülü anlattıklarımız sitede youtube kanalında açık. Tüm fikirlerimiz yerimiz belli.
-
Düşünen beyine sahip olanlar sorularına cevap verecek birilerini ararlar. Düşünemeyen beyni olanlar da dedikoduyla ömür tüketip, diyorlar der.
-
Allâh hiç kimseyi yakmaz ateşte. Allâh sistemini anlamayanlar sisteme ters düştükleri için yanarlar, elini ateşe sokan gibi! Sistemi anla!
-
Rasûllerin teklifleri sistemin realitelerini fark edip yanmaman içindir. Allâh sistemini “OKU”yup gereğini uygulayan korunur ve yanmaz!
-
Seni yakan şey hiçbir zaman olay değil o konudaki şartlanman veya kabulündür! Bunu çok iyi düşün!
-
KORKMAYIN BEYLER! Kendi hâlimde köyümde yaşıyorum. Ne siyasileri tanıdım ne siyasetle ilgim var. Siyasilere ziyaret ettikleri şeyhleri yeter. Âhir ömrümde kimseye muhtaç olmayacak kadar ekmeğimi de veriyor Allâh! Dünyanıza ait hiçbir şeye ihtiyacım yok! Sağlık ve imanıma şükür! Şükür ki, ne kimsenin benden beklentisi var, ne de benim kimseden beklentim var! Bana Allâh yeter! Dünyanız ve içindekiler sizin olsun!
-
Balın şifa olduğuna inanmanız balı yemedikçe faydasızdır. İman da, inanıyorum demek de gereği uygulanmadıkça fayda sağlamaz!
-
“Beni yakan hep kabullerimdir, o kabullerim olmasa böyle yanmam” bilgisi de hiçbir şeyi değiştirmez; ta ki o kabullerinizden arınmadıkça!