-
Azap veya mutluluğun kaynağı, birimlerin birimsel varlıkları içinde birbirlerine bakmalarından ve bu bakış açısından hâsıl olan değerlendirmelere saplanmalarından doğar!
-
İsimlerle nereyi yakalamaya kalkarsan, oradan eli boş çıkarsın!
-
Hiç değilse, insanî birim olduğunun farkında olan birini bulmalısın ki, hem senin deney ve gelişmene faydalı olsun, hem de sen ona yararlı olabilesin!
-
Gerçekte türlü isimler altında hep O’nu görüyorsun!
-
Algılama kapasitendeki sınırlılığın getirdiği varsayımınla, TEK’i bölüyorsun... “Zâhir” ve “Bâtın” çıkıyor ortaya!
-
Varlık birimleri arasındaki fark, onlardaki “canlılık” yönünden değil; “akıl” yönündendir!
-
Tasavvuf, tarikat, bir iyi ahlâk derneği değil; varlığın hakikatini, vücudun aslını, özünü bildiren bir çalışma düzenidir!
-
“Din”in mânâsı, senin ebedî saadetini meydana getirecek ilâhî hükümlerdir!
-
“MÜLHİME” bilinci içindeydi FİRAVUN... Kendisini “Hak” görüyordu, karşısındakileri ise “yok”!
-
Gerçekte “BEN” kelimesiyle işaret edilen varlık, öyle bir “ÖZ” varlıktır ki; o “ÖZBEN”lik noktasında tüm evren ve içindekiler “Tek bir Bilinç”ten ibarettir!
-
Çokluğu inkâr, Hakk’ı inkâr olur!.. Tek’liği inkâr, yine Hakk’ı inkâr olur!
-
“BEN” ile “NEFİS” veya “NEFS” hep aynı şeydir! “Bilinç” ya da “Akıl”!
-
Evrende bir şeyin “YOK” hükmünü alması, diğer bir şeye GÖREdir. Gerçekte ise ne “var” hükmü mevcuttur, ne de “yok”!
-
Ölüm ötesinde insanlar, dünyada edindikleri şartlanmalar ve kendilerini tanımaları ölçüsünde davranışlarını otomatik olarak ortaya koyarlar... Aynen uykuda gördükleri rüyada olduğu gibi!
-
Küllî programın, birimden ortaya çıkması hâlinde aldığı isim, “irade-i cüz”dür!
-
Gerçeğin örtüsü, tamamıyla göresel değerlerle şartlanmalar ve bilgisizliktir!
-
İnsanlar, “Mutlak Tek”in kuvvetlerine bir aynadır!
-
İnsanlar içinde, her devirde gerçeğe yönelenler ve onu bulabilenler çıkmıştır. Bazen de gerçeğe yaklaşıp, o gerçeğe erişemeden ömrü tükenenler olmuştur!
-
İnsanlar, gerçekleri şartlanmaları ışığında değerlendirme yoluna gittikleri için yollarını sapıtmışlar ve çeşitli varsayım bataklıklarında ömürlerini heba edip gitmişlerdir!
-
İyi-kötü-hoş-nahoş değerlendirmeleri, toplumun sizi o yolda şartlandırmasından ileri gelir!
-
Kendini bilen kişi, ne yazı kış yapmaya çalışır, ne de kışı yaz hâline getirmeye!
-
Bilgi, sende yerini bulur ve onu içinde hissedersen ve seni tatbikatında aynı neticeye götürürse, bilgidir!
-
Kendini bulabilmen için her şeyden evvel, gerek hayvani ve gerekse beşerî duyguları terk etmen gerekir!
-
Her şeyi baştan sona anlatamayanların, komple bir fikir sistemi olmayanların, başkalarına yol gösterici olmaya hakkı yoktur!
-
Yol boyunca birçok merhaleler katedip, çeşitli makâmlardan geçecek, sabrımız nispetinde gerçeğe ereceğiz!