− Nankörlük, şirk varsa vardır...
− Kendinde benlik görmek şirk, özündekinin hakkını vermemek de nankörlüktür.
− Dünya’da yaşananlara dünyaMIZda hoşumuza gitmediği zaman gösterdiğimiz tepki, nankörlük; iyi şeyleri kabullenip (kendimizce) kötü şeylerin başkalarından geldiğini düşünmek, şirktir.
− Özündekinden perdeli olmak Şirk, Chat oturumlarında verilmekte olan ilmi değerlendirememek ise Nankörlüktür...
− Şirk; “1”i 2 görmektir. Kendini bilme istidadı ile yaratılanın özünde “1”liği inkâr etmesi, nankörlüktür.
Şirk, tüm günahlara kaynak teşkil etmesi hasebiyle suçların suçudur ve aynı zamanda da en büyük zulüm olan nefse zulmün zeminidir...
− Her an bizimle olanı başka yerde aramak ve idrak edememek, hem şirk hem de nankörlük olabilir mi Üstadım?..
Üstad
− “Marifet” şirkten kurtulmak, değildir!..
Dostlar... Bu yanlızca başlangıçtır!.. Konuya girmektir!..
Arkadaşlar; bilin ki, “şirk”ten kurtulmak, yalnızca bir başlangıçtır bu işte!.. Çelişkisiz bir biçimde, tanrı kavramından arınmadan okula başlayamazsınız.
Yani, beyninizdeki “şirk” oluşturan düşünceler kalkıp; “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen”e “iman” ettikten sonra “İSLÂM” ÜNİVERSİTESİNE BAŞLAYABİLİRSİNİZ!..
“ŞİRK” olduğu sürece düşüncenizde, henüz “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen”e iman etmiyorsunuz; yalnızca “tanrınızı update” ediyorsunuz!..
Günlük yaşantınız, dikkat edin, hep “tanrınız üzerine kuruludur”!..
Bu takdirde de “Allâh”a iman ediyorum, düşüncesiyle yalnızca kendinizi aldatırsınız!..
Soru
− Üstadım, benim anladığım, daha “lâ ilâhe”den geçemediniz! “İllâ Allâh”ı yaşamak şöyle dursun!.. Ki bu da işin ilk basamağı!.. diyorsunuz...
Üstad
− “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen”in ne olduğunu hâlâ anlamadığınız için; hayalinizde ötelerde bir hiçliğe atıyorsunuz “tanrınızı”; bu da sizin “tanrınız”ın yeni bilgiler ışığında “update” edilmesinden başka bir şey değildir!..
Şurası kesin ki;
FÂNİ, zaten fânidir; ve Bâkî de Bâkîdir...
Bu ne demektir hiç düşündünüz mü?..
Gelecekte bir gün Bâkî’nin kalıp da O’nun “HİÇ”liğine ulaşacağınızı sanmanız bir başka ham hayaldir!..
“HİÇ”lik ötede değil, içinizdedir!..
Bâkî de sen!..
FÂNİ, hiçbir zaman var olmadı!.. “Fânî”, yok olacak olan, değil!.. “Yok” olandır!..