139. “Va’bud Rabbeke hatta ye’tiyekel yekıyn” (15.Hicr: 99)
“Sana yakîn gelene (benliğinin yokluğunu fark edene kadar -ölüm hakikatin fark edilmesi hâlidir- Vâhid’ül Kahhâr’ın yaşanmasına) kadar, Rabbine ibadet et (benliğin varolduğu sürece Rabbine kulluğa, ibadete devam et, tâ ki yakîn gelene kadar; yakîn sonrasında ise bunun doğal sonucu Rabbinin kulluğu devam eder zaten)!”
140. “Ve en leyse lil İnsani illâ ma se’a” (53.Necm: 39)
“İnsan için yalnızca çalışmalarının (kendisinden açığa çıkanların) sonucu oluşacaktır!”
141. “Elyevme tücza küllü nefsin Bima kesebet* lâ zulmel yevm* innAllâhe seriy’ul hisab” (40.Mu’min: 17)
“Bu süreçte her nefs yaptıklarının getirisiyle karşılık bulur (yaptıklarının sonucunu yaşar)! Bu süreçte haksızlık yoktur! Muhakkak ki Allâh Seriy’ul Hisab’tır (anında yapılanın sonucunu yaşatmaya başlayandır).”
142. “…ve lâ tüczevne illâ ma küntüm ta’melun” (36.Yâsiyn: 54)
“…Yaptıklarınızdan başkası ile cezalandırılmazsınız (yaptıklarınızın sonuçlarını yaşarsınız)!”
143. “…ve ma kânAllâhu liyazlimehüm ve lâkin kânu enfüsehüm yazlimun” (29.Ankebût: 40)
“...Allâh onlara zulmetmiyordu; fakat onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı.”
144. “Ve liküllin derecâtun mimma ‘amilu* ve liyüveffiyehüm a’malehüm ve hüm lâ yuzlemun” (46.Ahkaf: 19)
“Her birinin, yaptığı amellerinden (oluşan) dereceleri vardır. Tâ ki onlar, haksızlığa uğratılmaksızın amellerinin karşılığını tam görsünler.”
145. “İnneküm lezâikul azâbil eliym; Ve ma tüczevne illâ ma küntüm ta’melun” (37.Sâffât: 38-39)
“Muhakkak ki siz o feci azabı tadıcılarsınız! Yaptıklarınızın sonucundan başka bir şey yaşamazsınız!”
146. “Zâlike Bima kaddemet yedake ve ennAllâhe leyse Bi zallamin lil ‘abiyd” (22.Hac: 10)
“Bu, senin ellerinle takdim ettiğinin sonucudur! Muhakkak ki Allâh kullara zulmedici değildir.”
147. “Ve ma hazihil hayatüd dünya illâ lehvün ve le’ıb*…” (29.Ankebût: 64)
“Şu dünya hayatı (en sefil yaşam - esfeli sâfîliyn) bir eğlence (kendini avutarak keyifle oyalanma) ve bir oyundan (kurallarına göre oynanan senaryo) başka bir şey değildir!...”
148. “I’lemu ennemelhayatüddünya le’ıbun ve lehvun ve ziynetün ve tefahurun beyneküm ve tekasürun fiyl’emvali vel’evlad*... ve melhayatüddünya illâ meta’ulğurur.” (57.Hadiyd: 20)
“İyi bilin ki dünya hayatı sadece bir oyundur, bir eğlencedir, bir süstür; aranızda bir büyüklenme ve mallarda ve evlatta çoğalma yarışıdır!.. Dünya hayatı nesneleri, kendini aldatmaktan başka bir şey değildir.”
149. “Ve leneblüvenneküm Bişey’in minelhavfi velcû’ı ve naksın minel emvâli vel enfüsi vessemerat* ve beşşirisSabiriyn” (2.Bakara: 155)
“Sizi, korkacağınız bir şeyle, açlıkla, malınızı, canlarınızı (canınız gibi sevdiklerinizi), çalışmalarınızın mahsulü olan şeyleri eksiltmekle sınarız. Bu olaylara karşı sabredenleri (tepki koymayıp olayın nasıl sonuçlanacağını bekleyenleri) müjdele!”