97. “Ve men ya’şü an zikrir Rahmâni nukayyıd lehu şeytanen fehuve lehu kariyn; ve innehüm leyesuddunehüm ‘anissebiyli ve yahsebune ennehüm mühtedun” (43.Zuhruf: 36-37)
“Kim (dünyevî - dışa dönük şeylerle) Rahmân’ın zikrinden (Allâh Esmâ’sının kendi hakikati olduğunu hatırlayarak bunun gereğini yaşamaktan) âmâ (kör) olursa, ona bir şeytan (vehim, kendini yalnızca beden kabulü ve beden zevkleri için yaşama fikri) takdir ederiz; bu (kabulleniş), onun (yeni) kişiliği olur! Muhakkak ki bunlar onları (hakikate erme) yolundan alıkoyarlar da, onlar hâlâ kendilerinin doğru yolda olduklarını zannederler!”
98. “İstahveze ‘aleyhimüşşeytanu feensahüm zikrAllâh* ülaike hızbuşşeytan* elâ inne hızbeşşeytani hümülhasirun” (58.Mücâdele: 19)
“Şeytan (yalnızca beden olma fikri) onlara yerleşti de, onlara Allâh’ın zikrini (hatırlatılan hakikatlerini, bedeni terk edip Allâh Esmâ’sıyla var olmuş yapılarıyla {şuur} sonsuza dek yaşayacaklarını) unutturdu! İşte onlar Hizbüş Şeytan’dır (şeytanî fikir yandaşları - kendini yalnızca beden sananlar)... Dikkat edin, muhakkak ki Hizbüş Şeytan (kendini yalnızca beden sananlar) hüsrana uğrayanların ta kendileridir!”
99. “Ricalun lâ tülhiyhim ticaretün ve lâ bey’un an zikrillâhi ikamis Salâti ve iytaizZekâti…” (24.Nûr: 37)
“(Onlar o) Ricaldir ki, kendilerini ne ticaret ne de (dünyevî) alışveriş Allâh’ın Zikri’nden (hakikatlerini hatırlamaktan engelleyip), salâtın ikamesinden (hakikatini yaşamaktan) ve zekâtı vermekten (kendisindekini karşılıksız paylaşmaktan) alıkoymaz!”
100. “Ve izâ seeleke ‘ıbadiy ‘anniy feinniy kariyb* uciybu da’veteddâ’ı izâ de’âni…” (2.Bakara: 186)
“Kullarım sana BEN’den sorarlarsa, şüphesiz ki ben Kariyb’im (anlayış sınırı kadar yakın!)(“Şahdamarından yakınım” âyetini hatırlayalım)... Yönelip isteyene (dua) icabet ederim…”
101. “…ve len tecide lisünnetillâhi tebdiyla” (48.Feth: 23)
“…Sünnetullâh’ta asla değişme bulamazsın!”
102. “…ve len tecide lisünnetillahi tahviyla” (35.Fâtır: 43)
“…Sünnetullâh’ta bir değişme asla bulamazsın!”
103. “Hafizû ales Salevati ves Salâtil Vüsta…” (2.Bakara: 238)
“Salâtlara (namaz - Allâh’a yöneliş), özellikle orta salâta (ikindi - şuurda her an bunu yaşamaya) dikkat edin...”
104. “Feveylün lil musalliyn; elleziyne hüm ‘an Salâtihim sâhûn” (107.Mâûn: 4-5)
“Vay hâline o (âdet diye) namaz kılanlara ki; Onlar, (iman edenin mi’râcı olan) salâtlarından (okunanların mânâsını yaşamaktan) kozalıdırlar (gâfildirler)!”
105. “Elleziyne hüm fiy Salâtihim haşi’un” (23.Mu’minûn: 2)
“Onlar (iman edenler) salâtlarında hakkıyla Allâh’ı müşahede etmenin yaşantısı içindedirler.”
106. “…innema yahşAllâhe min ‘ıbadiHİl ‘ulema’*…” (35.Fâtır: 28)
“…Allâh’tan, kullarından ancak âlimler (“Allâh” ismiyle işaret olunanı fark edenler, Azametini bilenler) haşyet duyar!..”
107. “…ve hafuni in küntüm mu’miniyn” (3.Âl-u İmran: 175)
“…benden korkun, eğer iman ehliyseniz.”