16 Ocak 1998

Soru

− Rasûlullâh (a.s.); “Size iki emanet bırakıyorum.. Kur’ân, ehli beyt...” demiştir buradaki “ehli beyt”ten ne anlamalıyız?

Üstad

− “Ehli beyt”; Hazreti Rasûlullâh’ın zâhirde sûlbünden gelenlerdir... Bâtın mânâsı itibarıyla ise, Verâseti Muhammediyi devam ettiren ehlullâhtır..

Onlar bâtınî mânâdaki hane halkıdır!.. Ehlullâh, diyorum, dikkat edin “Ehli Rab” değil!

Soru

− Bu ehlullâh aynı zamanda zâhirde Rasûlullâh’ın sûlbünden gelenler midir?

Üstad

− Zâhiren çoğunluğu öyledir; ama istisnalar da vardır...

Esasen ancak o genetik taban o kemâlâtı getiriyor...

Genetik veritabanı, velâyette yüksek kemâlâtlar için çok önemli...

Soru

− Namazda tahiyyattan sonra okuduğumuz Salli ve Barik’te İbrahim (a.s.) zikrediliyor... Hikmeti nedir?

− Üstadımın cevabı şuydu: İbrahim (a.s.); insanları tanrı kavramından kurtarmak için gerekli açıklamaları yapan ilk Nebidir... Tevhidin de babası... 

14 / 101

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!