22 Şubat 1998
Üstad
− ... ?
Cevap
− Üstadım?
Üstad
− Önceki konuşmanın muhatabı seni mi sandılar?..
Cevap
− Galiba Üstadım..
Üstad
− Bizim bir atasözü vardır...
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla! diye... Sanıyorum çoğu gelinler bunu duymamış!..
Cevap
− Tüm sohbetlerde muhatap benim.!!
Üstad
− Aynı anlayışa devam edenler, sanırım şimdi de sohbetlerin ..... için yapıldığını ve kendilerini ilgilendirmediğini düşünecekler!..
Şimdi gelelim önceki oturumda anlattığımız hikâyenin kökenine...
Arkadaşların pek çoğu İbrahim Rasûl’ün olayını bilmiyor; bunu fark ettik!..
….., İbrahim Rasûlullâh’ın Ay’a, yıldızlara, Güneş’e bakıp da “Benim Rabbim bu” demesiyle ilgili Kurân’daki âyetleri bize anlatır mısın lütfen?..
Cevap
− Üstadım! İzninizle, o âyetlerin sembolize ettiği mânâyı mukayese için kısaca İbrahim (a.s.)’ın kavminin inancından bahsederek meâllere geçeyim...
Üstad
− ….. âyetlerden ne anladığını sormadım... Sadece âyet meâllerini ver Kur’ân meâllerindeki...
Cevap
− Peki Üstadım…
En’am Sûresi, 74-79 arası âyetler:
“İbrahim babası Azer’e: ‘Putları İLÂHLAR mı ediniyorsunuz?.. Doğrusu ben, seni ve kavmini apaçık bir dalâlette görüyorum’ dedi...”
“Böylece, ikân−yakîn sahiplerinden olması için İbrahim’e, semâların ve arzın melekûtunu gösterdik...”
“Gece(nin karanlığı) O’nun üzerini örtünce−kaplayınca, bir KEVKEB (Gezegen) gördü de, dedi: ‘Bu RABBimdir!’ (O gezegen) batınca; ‘Ben batanları sevmem’ dedi...”
“Ay’ı doğarken görünce, ‘RABBim budur!’ dedi… (Ay) batınca, ‘Andolsun ki eğer RABBİM bana hidâyet etmeseydi, elbette ben de dalâlete sapmış kavimlerden olurdum’ dedi...”
“Güneş’i doğarken görünce de, ‘Bu RABBim?’ dedi... ‘Bu daha büyük...’ (Güneş) batınca da dedi ki: ‘Ey kavmim ben sizin şirk koştuklarınızdan berîyim!.. Ben VECHİMİ semâların ve arzın FÂTIR’ı olana, HANÎF olarak tevcih ettim... Ve ben müşriklerden değilim...” (6.En’am: 74-79)
Üstad
− Evet bu âyetleri okudunuz...