16 Şubat 1998
Üstad
− Evet şimdi sorularınıza açığım...
Soru
− Evren devamlı genişliyorsa, Evrenin sonunda yani sınırından sonra ne var?..
Üstad
− Evrenin algıladığımız boyutu genişliyor... Ancak kendi öz yapısıyla gerçek evren sonsuz ve sınırsızdır... Ötesi diye bir şey yok!.. Olay boyutsallık içinde anlaşılmalı... Bigbang algıladığımız boyutla ilgilidir...
Soru
− “Gayyûr” ve “Gayretullâh” mânâlarını biraz açar mısınız?..
Üstad
− Allâh, varlığında her boyutta kendinden gayrısının olmadığını görmeyi diler demektir...
“Gayretullâh” o dur ki, açığa çıktığı yerde Ulûhiyet hükümlerinin gereğince oluşumların açığa çıkmasını ister...
Soru
− Yaşadığımız andaki düşüncelerimizin gelecekte yaşayacaklarımızı kayıt altına almaması için ne yapabiliriz?..
Üstad
− Hiçbir şey yapamazsın!.. Gelecek olan, her an yaşadığın an tarafından otomatik olarak oluşturuluyor... Tek şansın, yaşamakta olduğun an’ı, yarın olmasını istediklerine göre değerlendirmen...
Soru
− Ölümü tadan şuurdaki geriye dönme arzusu, pişmanlık hissi bir idrak genişlemesi midir? Dünya’da gaflet hâlinde olanların öldükten sonrada bu hâllerinin devam edecek olması..? O zaman pişmanlığın da gaflette olanların hissedeceği duygudur diyebilir miyiz? Teşekkür ederim...
Üstad
− “Pişmanlık”, gafletini fark etmenin sonucudur!..
Kişi ölümü tattığı anda geçtiği boyutla birlikte o güne kadar söylenenlerin doğruluğunu görüyor... Ve yapılan uyarılar istikametinde hazırlanmadığı için pişmanlık duymaya başlıyor...
Soru
− Üstadım, “Tecelliyât” isimli kitabınızda “Bütün ibadetlerin ecir ve sevabını onlara, ihtiyacı olanlara kendine hiç pay ayırmayacak şekilde vermeye çalış!..” diyorsunuz. Sevaplarını verenlerin sevaba ihtiyacı olmayacak mı?..
Üstad
− O düzeye gelene Allâh yeter!..
Soru
− Allâh’ın Sıfatlarının kula tecellisinde herhangi bir öncelik söz konusu mudur? Yoksa bu tamamen kulun vasıflarıyla mı ilgilidir?
Üstad
− ... o konuyu biraz daha düşün ve ... ile görüş... Bazı çelişkiler görüyorum sorunda...
Soru
− Yalnızlığı yaşamadan vahdete erilmez diyorsunuz... Yalnızlığın yaşanması ne demektir, “Yalnızlık Allâh’a mahsustur”, sözünün gerçek anlamı nedir?..
Üstad
− “Yalnızlık Allâh’a mahsustur”; sözünü herkes biliyor da; bunun ÖTEDEKİ Allâh isimli TANRI’ya ait olduğunu düşünüyor!..