17 Ocak 1998
Üstad
− Gelen astrolojik etkiler, aklın yönlendirmesiyle mi beyne ulaşır?.. Onların değerlendirmesini şuur mu yapar?.. Yoksa onlar beyin üzerinde ilgili alanlara ulaşıp, kişinin veritabanına göre tesirlerini mi açığa çıkartırlar?.. Müzikte de olaya bu yönden bakmakta yarar olduğu kanısındayım!
Soru
− “Üç kez Cuma namazına bilerek kasten gitmeyenin, Cenaze namazı kılınmaz” şeklindeki hadisi hanımlar için nasıl yorumlayabiliriz?..
Üstad
− Toplumu takmayanın toplumdan beklentisi olmaz; demektir bu...Önce Cuma namazı nedir onu anlamak gerekir...
Yöneticinin toplumsal tebliğ toplantısıdır, Cuma namazı!.. Cuma namazı, toplu olarak kılınan bir toplumsal tebliğ namazıdır… Normal 4 rekât olan öğle namazının iki rekâtı kaldırılmış ve o iki rekât yerine insanlara dini (sisteme dair) veya sosyal uyarılar yapmak üzere hutbe eklenmiştir... Haftada bir kere bütün o yöre halkının toplanması amacıdır olay... Böyle olunca, Cuma namazına gitmeyen kişi, o toplumu ve yöneticisini yani yönetici imamını hiçe saymış olur.
Toplumu ve yöneticiyi hiçe sayanın Cenaze namazına, o toplumun da katılmasına elbette ki gerek yoktur!
Konuları ve hadisleri ele alırken daima o işin gayesini ve orijinal devrindeki uygulamayı esas almak gerekir... Cuma namazına kadınlar da gider isterlerse... Yani Cuma namazı topluluk olayıdır; ferdî olarak uygulanacak olan bir şey değil!..
Soru
− Üstadım âyette sekiz çift olarak bahsediliyor “çift”ten murat nedir?..
Üstad
− Zâhir ve Bâtın yan.
Soru
− “Musa asasını taşa vurdu taştan 12 pınar aktı” âyeti ile kastedilen zâhir ve bâtın isimler ise, örnekleme yapar mısınız...
Üstad
− Zâhirde o taşın altından 12 yöne akan su fışkırmıştır... Tasavvuf ehline göre de bu Musa Aleyhisselâm’ın kendi ümmetine açtığı oniki yoldur... Yahudilerin inancı da şu anda oniki ayrı daldadır... Tıpkı müslümanların 73 fırkaya ayrılması gibi...
Soru
− Üstadım, namazdan çıkarken verilen selâmı biraz açabilir misiniz?
Üstad
− Namaz; kişinin beşeriyet dünyasından arınıp; Allâh hakikatine yönelmesidir!.. “Namazdan çıkmak” demek; tekrar insanların arasına dönmek, aralarına girmek demektir... İnsanların arasına girerken de elbette selâm verilir...
Soru
− Rasûlullâh Efendimiz Mekke’de doğduğunda geçerli olan son din Hristiyanlıktı... Hz. İsa, içinden geldiği dindendi, YAHUDİ idi... Efendimizin, kendisine Risâlet görevi gelmeden Hz. İsa’ya tâbi olması gerekirken pas geçtiğini görüyoruz bunun sebebi nedir?..
Üstad
− İSLÂM’dı!!! Bir kere hristiyanlık diye bir din yoktur ki o dine girsin... Musa’dan sonra Hz. İsa yeni bir din getirmemiş; mevcut anlayışı revize etmişti... Musevîlerin yanlışlarını düzeltmişti...