Soru
− Aktif mücahede mi, pasif mücahede mi; yani olayların üstüne gitmek mi, olayların seni bulmasını beklemek mi; hangisi kestirme yol?..
Üstad
− Elinden ne geliyorsa onu yapman en iyisidir kanaatimce...
Soru
− İbni Arabî; “Zikri terk her şeyin efdalidir” derken, zikrin hangi yönünü kast etmektedir?..
Üstad
− Tanrı’yı zikretmeyi terk!..
Soru
− Bazı kemikleşmiş huylar var ki sadece şuurda terk yetmeyebilir bu durumda mücahedeyi fiiliyata sokmak gerekir mi?
Üstad
− Evet!..
Soru
− Klasik anlatım dışında, Teklik yönüyle mekr kavramını açar mısınız?..
Üstad
− Teklikte kesret olmadığı için, mekr de olmaz!..
Soru
− Üstadım... Anlatmış olduğunuz pazar masalında, Hz. İsa İstanbul’a mı gelecek?.. Çıkacak olan 30’a yakın Mehdi, Mehdiliğini alenen açıklayacak mı? Teşekkürler...
Üstad
− Hz. İsa hadise göre Şam’da ortaya çıkacak... O sırada Deccal, kendisine inananlarla birlikte Mehdi’yi muhasara etmiş vaziyette olacak Şam yakınlarında; diye yazıyor kitaplar...
Sahte Mehdi’ler −ki bunlar cinler tarafından aldatılan insanlardır− kendilerini Mehdi olarak ilan edecekler ve insanları kendilerine davet edeceklerdir...
“Mehdilik” bir işlevdir ve bu işlevi yapanın adı “Mehdi”dir... Bu işlevi yapmayana “Mehdi” demek; şarkıcıya “paşa” demek gibidir.
Soru
− Üstadım, Efendimiz kendisinden 250 yıl sonra yaşamış Bâyezid-i Bistamî’yi hadisinde anmış mı gerçekten yoksa bir karışıklık mı oldu?
Üstad
− Sanırım bir yakıştırma...