27 Temmuz 1998
Üstad
− Merhaba…
Dostlar bilmem bilir misiniz, bana hayatta en zor gelen şey, düşünmektir.
O yüzden de yeni bir şeyler duyunca ne yapacağımı şaşırıyorum; elim ayağım dolaşıyor; bu yeni duyduklarımı nasıl değerlendirmem lazım diye!!!
Dün gece gene bizim Cem ile ELF’in bir sohbetinden kulağıma bir şeyler çalındı…!
Sonucuna katlanmak kaydıyla ister misiniz size duyduklarımdan bir şeyler aktarayım?
Peki... istemeyen oturumdan ayrılabilir...
Evet başlıyorum...
“Elf diyordu ki...
− Cem, sen, Allâh’ın kendine seçtiği ve görevle eskimolara yolladığı bir Nebi olmuş olsaydın...
Onlara soğuk suların, buzların, Güneş’in yakıcılığından uzak durmanın yararlarından bahsedip; sıcağın kendilerini yakıcılığından, Güneş’ten uzak durmanın iyi olacağından mı bahsederdin... Ve iyi birer insan olurlarsa soğuk, serin bir cennette buzlar arasında zevk içinde yaşamakla mükâfatlandırılacaklarından mı söz ederdin?
Eskimolara anlatılan cennet karlar içinde serin sular arasında olsa idi, acaba bunu nasıl değerlendirirlerdi?..
Cem cevap verdi ELF’e:
− Elbette ki aldığım vahiy, onlara göre olurdu ve soğukta donanlara soğuğun faziletinden bahsetmez ve buz gibi bir cennetten söz etmezdim!!!
− Peki Cem, sana başka bir soru… dedi Elf:
Elinde yüz milyon olan adama; sen bana yüz milyonu ver, ben sana bunun yerine elli milyon vereyim der misin?
Dersen, buna ne cevap alırsın?
Cem galiba sözü nereye getirmek istediğini anlamadı ELF’in; ve öyle şaşkın şaşkın baktı ELF’e bir süre; benim her zaman yeni anlatılanlara baktığım gibi!..
Sonra cevap verdi:
− Elbette demem!.. Kim yüz milyondan vazgeçer ki elli milyon için!??
− Peki öyle ise Cem, söyler misin bana... Her erkeğin parası kadar kadın satın alıp onunla beraber yaşadığı bir ortamda, kim âhiretteki bir hûri için, elindeki 20 taneden ya da daha az veya çoğundan vazgeçerdi?
“Rasûl” geldiğinde Mekke’ye... İnsanlar paraları kadarı ile diledikleri sayıda kadın satın alıyor ve onlarla beraber oluyorlardı... Onlara bu kadar sayıda kadından vazgeç, tek bir kadınla yaşa; âhirette de sana bir tek kadın yeter dense, o insanların kaçı bu teklife evet derdi acaba?
Cem isyanı bastı gene!
− ELF senin dediklerini hiç değerlendiremiyorum! Ve anlayamıyorum!
Yani, o insanlara, içinde bulundukları ortama ve şartlara göre mi teklifler getirildi?..
Ama, Kur’ân evrensel bir kitap ve evrensel gerçeklerden söz ediyor... Böylece inanıyoruz!.. Şimdi nasıl olur da, O’nun, lokalize ihtiyaçlara cevap vermek için geldiği anlamındaki fikirlere yer verebilirsin ki?