Yemin ederim gene kafamı allak bullak ettin!..
− Cem, kafandaki; “ALLÂH” ismiyle etiketlediğin TANRINDAN ve o TANRINA GÖRE FORMATLI “peygamber anlayışından” arınamadığın sürece; ne “ALLÂH RASÛL”lüğünün ne olduğunu idrak edebileceksin! Ne de hakikati!..
Gökte bir tanrı, belki Sirius’ta oturan; ve de O’nun postacısı olan bir elçisi aranızdan seçilmiş! Bunu kabullenmekten ne zaman vazgeçip, bu kelimelerin işaret ettiği gerçekleri tefekkür etmeye ve sırları çözmeye başlayacaksın?
Kur’ân adıyla bildiğiniz Yüce Kitap, “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen”in kıyamete kadar değişmez “Sistem ve Düzeni”ni anlatan bir manueldir âdeta; ve bu arada da der ki:
“Bizim anlattıklarımızın bir kısmı net ve açık anlatılan gerçeklerdir, bir kısmı da sembol yollu, mecaz yollu size anlatmaya çalıştığımız gerçeklerdir...”
Buna niye dikkat etmiyorsun ki?..
Eğer bu kafayla gidersen, yakında “Allâh’ın eli” dendiğinde, gökten yere doğru uzanan beş ya da on iki parmaklı bir kocaman el de düşünmeye başlıyabilirsin...
Cem aptallaşmıştı; bense şaşkın!
Ne demek istemişti ELF?
Ne deyip, neyi fark ettirmek istemişti ELF, Cem’e...
Hz. Muhammed Aleyhisselâm, Mekke’de şartları artık çoğumuzca bilinen bir ortamda “RASÛL” olduğunu öğrenmiş, kendisinin bildiği bir yolla “ALLÂH” ile iletişim hâlinde sisteme ve düzene dair gerçekleri fark etmiş ve bunları münasip bir lisanla açıklamış; içinde bulunduğu ortamdan gelen sorulara GÖRE cevaplar vermış; insanlara ermeleri gereken en alt sınır olarak ve de en üst sınır olarak hedefleri göstermiş “ALLÂH” kulu ve Rasûlü olan bir Zât’tır.
Kendisine gelen âyetlerin kaçı ve hangi konularda olanı, direkt “ALLÂH RASÛL”lüğünden açığa çıkmış; buna karşın ne kadarı da, içinden çıkmış olduğu toplumun ve eskilerden gelen birikimin sorunlarına ve sorularına cevap olarak gelmiştir?
Kusura bakmayın benim kafam çok karıştı!..
Ben şehâdet ederim ki;
Hz. Muhammed Aleyhisselâm “ALLÂH” Rasûlü ve Kulu’dur... Ben O’nun bütün bildirdiklerinin doğru ve yerinde olduğu düşüncesindeyim!.. Herkes hakkettiğini Allâh’tan ve Rasülünden almıştır ve almaktadır!..
Benim gibi anlayışı kıtlara yakışan, sallâllâhu aleyhi vesellem Efendimiz’e körü körüne taklit yollu iman etmektir!..
Çünkü bende O’nu anlayabilecek yeterli kapasite yok!.. O’nu eleştirmeye kalkmam; O’nun getirdiklerini eleştirmem yalnızca ahmaklığımı itiraf olur!
Şehâdet ederim ki;
“ALLÂH” herkesi ne için yaratmışsa, ona yaratılış amacının kemâline ermesi için HAKKETTİĞİNİ vermekte ve onu o işle meşgûl etmektedir!..
Herkes yaratılış kemâline uygun işle meşgûl olmaktadır...
Yaratılış kemâline uygun olmayan, ilim yağmuru üzerine yağsa dahi, o bundan çok sıkı şekilde korunup, kuruduktan sonra da yaratılış amacı yolunda yoluna devam etmektedir...
Lütfen bana dua edin, ALLÂH benim basîret ve ferasetimi sayısız defa hazmıyla arttırsın ve kendine seçtikleriyle aynı ortamda yaşatsın!
Her defasında ELF’ten uzak durayım diyorum, ama olmuyor...