“Kitap”ı tebliğ eden Allâh Rasûlü…

“Salâta davet edildiğinizde…” uyarısında bulunuyor!..

“Kitap”ı, günde en az beş defa “oku”maya davet ediliyoruz!

Abdestsiz “salât” niye olmaz?.. Nedir abdest; nasıl alınır?..

Niçin, “FÂTİHA’sız salât olmaz”?..

Acaba farkında mıyız?..

Müezzin…

Ezan ile çağrıda bulunuyor inananlara…

Neye davet ediliyoruz?..

Müezzin vâkıf mı, neye davet ettiğine?..

Dinleyen farkında mı neye davet olunduğuna? Niye davet edildiğine?..

Nasıl abdest almak, yani neden ARINMAK gerekiyor, müezzinin davetine icabet için?..

Allâh Rasûlü, “DUA ve ZİKİR” kitabında naklettiğim üzere, her ezan arkasından şöyle başlayan bir duayı “oku”mamızı tavsiye ediyor:

“Bu TAM davetin Rabbi olan Allâh’ım…”

Neden TAM davet?.. Neye TAM davet?..

Müezzin, neye davet ediyor?..

Sakın, “namaza” demeyin, tüm ezan duymamışlar gibi!

Her “namaza” duran, müezzinin davetine icabet etmiş midir?..

Farkında mısınız, müezzinin sizi, Müminin mi’râcı olan salâya davet ettiğinin!..

Artık fark edin ki, ezanı seslendiren, “salât”la yaşanan mi’râca davet ediyor günde beş ayrı zamanda!..

“Mi’râc” mı “salât”; salât” mı “mi’râc”?..

Mi’râc”a davet edene mi “müezzin” deniyor yoksa?..

Gavsı Â’zâm Abdulkâdir Geylânî, “RİSÂLE-İ GAVSİYE” isimli eserinde, “Mirâc’ı olmayanın namazı yoktur” diyordu!..

“Mi’râc” araçtır; amaç olan, yaşanılması istenilen nedir?..

Vitriyet mertebesine ulaşmayanın “mi’râc”ı olur mu?..

Niçin, günde elli defa mi’râc daveti farz olsun istenmiştir?..

Hiç ezanı, “mi’râc”a davet olarak algılayıp; icabet ettiniz mi bu TAM davete? Nasıl?..

Ezan nasıl okunur?..

Ezanı kimler duyar, kimler algılar; kimler icabet eder?..

“Salât” niçin farzdır her mümine? En az günün 5 ayrı vaktinde?..

Ezana yani TAM DAVETE icabet etmeyenler neler kaybetmektedirler?..

Kulaklar, sağır olmuş sanki!..

Kıyamet mi kopuyor nedir!..

Güneş kararmış, yani ilim ortadan kalkmaya başlamış!.. Yıldızlar dökülmüş, yani ilim ehli birer birer ortadan kaybolmuş!..

Ortalık benim gibi HAKİKATİ göremeyen kör; ezanı duymayan sağır ve gerçeği dillendirmekten âciz dilsizlerle dolmuş!..

“İnsan”lar susmuş! Yalnızca teyp beyinler, bantlarındakini tekrarlar olmuş!..

Sanki, “İSLÂM’IN TEMEL ESASLARI” isimli kitabı yazmamışım himmet ve inayetle!

Keşke algılamıyor olsa Allâh Rasûlü, Dünya’daki müslümanların hâlini!..

“İslâm Dini”nin tebliğ ettiği gerçeklerin, insanlar tarafından nasıl anlaşıldığını!..

“Müslümanlık dini”nin nasıl Göktürk dinine benzediğini!..

Düşünmeyen, sorgulamayan; yazılanları beş dakikada, gazetede falancanın fıkrası gibi okuyup geçen; sonra da para ve beyaz et yani tavuk veya piliç peşinde koşturmacasına devam edenlerin arasında niye yaşamak zorunda bırakılmışım ki!?.

Paslanmış tefekkür dişlilerini harekete geçirmek; şartlanma, ezber ve taklit yollu kabullendiklerinin hakikatine ermek için, bir ömürdür uğraş veren bu garîb ve fakîre dua buyurun lütfen!

Meded, inayet Allâh’ım!..

 

19.7.1999

9 / 67

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!