-
Amigdala ne iyidir ne de kötü! O yalnızca işlevini açığa çıkartır BİLGİ TABANINA GÖRE. Bilgi tabanı arınan, kurtulur! Bilgi tabanın, arka planda girmiş tüm bilgilerden (pasif bilgiler), önde planda da sürekli uyguladıklarından oluşan aktif bilgilerden oluşur. Amigdala (zekâ), öncelikle ön plandaki uygulamalara dayalı aktif verilere göre karar verir. Kişinin yaşamı pasif değil, aktif bilgilere göredir. PFC (akıl) ise kararını veritabanındaki tüm bilgileri (pasif) tarayarak verir. Kişinin tüm ilmine dayalı karardır bu. Bu nedenledir ki insanlar konuştuklarına göre değil, günlük uygulamaları doğrultusunda yaşamlarını sürdürürler.
-
Davranışlarını geçmişten gelen uygulamaların ve kabullerine göre mi ortaya koyuyorsun? En son edindiğin aklına yatan bilgiler doğrultusunda mı?
-
“ARŞ”ı Rahman gökte uzayda değil, beyindedir! Fark edene! Diğerleri, bağlı/ilgili isim/kavramlar da!
-
Yaratan, uzaydan gökten değil o varlığın bâtınından, derûnundan yaratmadadır her an!
-
Yok olmaya mahkûm dünya hevesleri uğruna, nefsinin hakikatine nankörlük etmek, kendine yaptığın en büyük zulümdür. Hevesler fâni, Allâh Bâkîdir!
-
Şeytaniyet, dışsallığa çekimdir. Rahmani nefes, içselliğindekini yaşamaya çeker. Gününüz nasıl mübarek olur dersiniz?
-
Allâh seyredilsin için âlemleri, seyretmek için insanı yarattı. Basîretinde seyreden değilse, ne oluruz?
-
Paylaşmak; Sünnetullâh’tandır! Allâh ahlâkıdır. Tüm esmâsını, yarattığı insanla paylaşmıştır!
-
Allâh KISKANÇmış, onun için onlar da kıskançmış! “Allâh GAYYUR’dur” çevirisi kıskanç değildir. Bu yanlış çeviridir. “Allâh GAYYUR’dur” demek, sevdiğinin dışsallıkla kendisini harcamayıp, içselliğinde kendisiyle yaşamasını isteyen anlamınadır.
-
“Ey kulum ben seninleyken her an içselliğinde, hakikatin olarak; sen dışsallığında kimlerle, nelerle ömrünü harcadın?” sorusundan korkarım! Allâh seni kendi için yaratmışken sen ömrünü dışsallık için tüketip geçersen bu dünyadan O’nu tanımadan, pişmanlık hiçbir şeyi geri getirmez!
-
Allâh ahlâkı; sevip kendisine yönelenlerin sonuna kadar arkasında olmak, nankörlük edenleri de dünyasına terk etmektir. Bu Rasûlün de ahlâkıdır!
-
Alkol serhoşluğunun kişiliği, damardaki alkol kadarken, Aşk serhoşluğunun kişiliği, kesintisiz sürer! Serhoş içindekini kayıtsız yaşayandır!
-
İnsanın keyfi ve zevki sevdiğiyle/dikleriyle kendindekini paylaşmaktan geçer. İnsansı da elindekileri koruyup saklamakla tatmin olur.
-
Hayatınızda sabah gözünüzü açtığında, onu göreceğim veya duyacağım diyerek yüreğinizin titrediği biri varsa, işte o gerçekten sevdiğinizdir!
-
Yolunun varacağı yer, aklını kullandığının varacağı yer olacaktır!
-
Senden çıkarı olmadan sana katkıda bulunmak isteyenlere dirsek çevirmen Allâh’a nankörlüğündür! Yâsin Sûresini oku!
-
Aşk; Allâh’a erme O’nunla yaşama hâli, arzusu, aşkıdır! Bunun için dünyandakilerden geçme hâlidir. Allâh için geçemiyorsan dünyandan, boşver!
-
Uyandığında ilk aklına düşen ve O’nu anmaktan dolayı içi titreyen, ürperen bir hâlin yoksa, seviyorum diye kendini aldatma!
-
Tasavvuf nedir, diye sormuşlar. El cevap: Yaşadıklarını hazmedebilmek! Kimseyi suçlamamak. Kendinden bilmek!
-
Rabbinin senden yarattığı dünyanda yaşadığını kavrayabilirsen, çok şeyi çözmüş olursun!
-
Düşündüklerinle de birisine iftira atmış olabileceğini fark et! İlle dil gerekmez. Zanna dayalı yanlış yorum, iftira düşüncesi olabilir! Bakara Sûresinin sonunda, dile getirmesen bile mesûlsün der! Araştırın bu konuyu! Zanna dayalı hükümlerin vebâli çok büyük, dile getirmesen bile!
-
Aşk deli eyler, heves benim de olsun, der.
-
Film seyrederken çeşitli kişilerin davranışlarını yanlış bulursunuz, oysa senaristin kurgusudur. Senaryo gereğidir. Seyredin, senaryoyu filmi!
-
Refüze olmayı taşıyacak aşk yoksa, gurur insanı ya içine kapandırır ya da haddini aşırtır. Gurur ve benlik, ancak aşk olursa yitirilir.
-
İnsan sadece kendinden fazla sevdiğine karşı gurur yaşamaz, refüze olmaktan çekinmez, korkmaz.