Cennet ise; galaktik genişliğe yayılmış NÛR bedenli insanların, Dünya’da edindikleri gelişmeye göre, bâtınlarında keşfettikleri özelliklere göre, kendi boyutlarında yaşamalarıdır... Cennet yaşamı ile cehennem yaşamını karşılaştırmak asla mümkün değildir!
Cehennemdekiler oranın şartlarına göre yoğunlaşıp bir tür maddeleşmiş bedenlerle yaşamlarına sonsuza dek devam ederken... Cennet ortamına geçmiş olanlar, NÛR bedenle ve edindikleri özellik kadarıyla, zaman ve mekân kaydının dışında yaşarlar!
Soru
− Cennette farklı boyutlar birbirlerini hissedebilir mi?
Üstad
− Cennette farklı boyutlar yoktur!.. Farklı boyutLARINDA yaşayan insanlar vardır!
Soru
− Farklı boyutlarda yaşayan cennet ehlinden alt boyuttaki, üsttekini görebilir mi?
Üstad
− Alt boyuttakinin üst boyuttakini görmesinden murat şudur;
Mesela senin, benim iç dünyamı görüp hissedebilmen... Bu durum Dünya yaşamında ne kadar mümkün ise, cennet yaşamında da o kadar mümkündür!
Dünya’nın madde kavramı başkadır... Âhiretin başka! Rüyada da bir tür, o ortamın madde bedeniyle yaşıyorsun... Esas olarak iki tür yaşam vardır... Bir mücerret-soyut yaşam; bir de bedenli yaşam... Bedenli yaşamın bir şekli ve görüntüsü vardır... Mahiyeti ne olursa olsun! Bedensiz, yani mücerret-soyut yaşamda ise algılanacak bir şekil ve görüntü yoktur! Şuur yaşamıdır!
Soru
− Cehennemde herkesin azabı birbirinden farklıdır. Fakat “Orada herkes birbirini görür...”den kastınız nedir anlayamadık Üstadım?
Üstad
− Dünya’da nasıl insanlar birbirlerini görüyorlarsa, orada da herkes birbirini görür...
Soru
− Avam için, hayal ettiği cennet boyutu, alt boyuttaki yaşantıda da, hayal dahi olsa mekân ve sûretler yok mudur?
Üstad
− Vardır! Ayrıca üsttekiler de Allâh’ın kudretiyle bunu oluşturup gereğini yaşarlar...
Soru
− Cennette de azap var mıdır? Vuslata erip de dîdarı müşahede edememenin azabı?
Üstad
− Cennette azap yoktur! Herkes elindekinin en iyi olduğunu düşünüp, daha üstünden de haberi olmayacağı için hiçbir cennet ehli azap duymaz!