Cevaplar
− Kendisinin yarattığında kaybolmamaktır...
− Allâh’ı zikir: mal ve evladın, birimi Allâh’ı müşahededen alıkoymamasıdır. Mal ve evladı sahiplenmeme; onlara Hakk’tan ayrı bir varlık atfetmemek, tasarruf edenin Allâh olduğu bilincinde olmaktır...
− Hiçbir şey müstesna olmaksızın her şeyde O’nu görebilmektir, Allâh zikri...
− Mal ve evlat düşünürken beş duyu ile perdeleniriz...
Üstad
− “ALLÂH”ı zikir; konusunu, “ALLÂH İsmiyle İşaret Edilen’in zikrinden geri kalan hüsrandadır” gibi anlarsak, bundan ne anlam çıkar?..
Cevaplar
− Benlik duygusunu ve vehmimizi arttırmak şeklinde mâni olur.
− Allâh isminin işaret ettiği mânâyı algılayabilmek için, mal ve evlat sevgisinden geçmek yeterli değildir. Anlatılmak istenen de, maddeye olan bağımlılık; mecazen bu şekilde ifade edilmiştir...
Üstad
− “Allâh ismiyle işaret edilenin zikrinden mal ve evlat yüzünden geri kalmak” nedir ki, insanı hüsrana uğratsın?..
Cevaplar
− Mal; insanların sahip olma, kazanma hırsı ve benliklerini, evlat; duygu ve şartlanma perdelerini körüklediğinden, onlarda Hakk’ı müşahede edemeyip yanılabiliriz. Bu da bizi hüsrana götürür.
− Hâlâ dünyevî şeylerin etkisi altındaysak hüsrandayız...
− Mal ve evlat, vehmî varlıklardır... Vehim, şeytan ameli ve şeytan Allâh’a uzaklık mânâsında olduğundan her vehim, mutlak fâili müşahedeye perde olur...
− Evladı severken de Allâh’ı zikrettiğini fark etmek, mala sahip olurken nereden geldiğini görebilmek...
− Zaman ve mekân kayıtları...
− ALLÂH zikri, yaşanan her an’ı ALLÂH kavramı ışığında değerlendirmektir. ALLÂH kavramı yerine, mal veya evlat gibi değer yargılarının kaydında kalmak; ve hakikatini düşünmekten uzak kalmak, zikirden yüz çevirmektir. Hüsran, mevcut olanı hakkıyla değerlendirememenin tabii sonucudur.
− Hâlâ malımız, evladımız diyorsak perdeliyiz. O hâlde hüsrandayız. Ama şu anda farkında değiliz...
− Sürekli kesret müşahedesi içinde olarak, Tek’likten uzak kalmak...
− Gerek eşyanın gerekse evladın hakikatini göremezsen, hüsrandasın; şuurun bu kavramlarla meşgûl olması sonucu, kendini tanıyamamaktır...
Üstad
− “Allâh zikri, Rahmân zikri” nedir ki, o zikirden geri kalan hüsrana uğrayıp çok büyük kayıplar içinde oluyor?..
Cevaplar
− Yaradılmışın hakikatini idraktan perdelenen azaptadır...