Soru
− İnsan-ı Kâmil’in gücü her şeye yeter mi? Eğer yeterse, neden Mehdi, Deccal’i yok edemez?
Üstad
− İnsan-ı Kâmil’ler Zâtı itibarıyla o kemâlâta sahip olmasına karşın zuhurları itibarıyla farklı sıfatlardan açığa çıkarlar... Mehdi, belirtildiğine göre, İlim sıfatından zâhir olacağı için, Kudret sıfatından güç alan Deccal’i ortadan kaldıramaz diye düşünüyorum...
Soru
− Kıyamet alâmetlerinden büyük olanlarının bir çoğunun çıktığı söyleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Üstad
− Kıyametin büyük alâmetlerinden hiçbirisi henüz çıkmamıştır... Çıkınca ilki, gerisi de dökülen tespih taneleri gibi ard arda gelecektir... Şu an’a kadarkiler hep küçük alâmetler sınıfındadır...
Soru
− Üstadım, “kıyamet yaklaşırken Güneş batıdan doğacak ve gündüzler çok uzun olacak” açıklamasını, Dünya’nın dönüşünün yavaşlaması ve zamanla durarak tersine dönmesi gibi algılayabilirmiyiz?..
Üstad
− Hayır... Bu sembolik anlatımdır... Dünya, milisaniye yavaşlasa üzerinde ayakta nesne kalmaz fizik olarak!
Gündüzlerin uzamasını ise, gelişen olayların, zamanı bize, “geçmek bilmez” olarak algılatacağı şeklinde düşünebiliriz belki...
Soru
− O hâlde, ilmin batıdan doğması olarak anlayabilir miyiz?..
Üstad
− Evet öyle düşünüyorum...