رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي

 “...Rabbişrah liy sadriy; Ve yessirliy emriy.” (20.Tâhâ: 25-26)

Anlamı:

Rabbim, şuuruma genişlik ver (bunları hazmedebileyim ve gereğini uygulayabileyim)... İşimi bana kolaylaştır.

Bilgi:

Musa AleyhisSelâm’ın duasının bir kısmıdır yukarıdaki bölüm... Yapılan çalışmalara göre görülmüştür ki, günde üç yüz defa çekenlerde bir süre sonra iç sıkılmaları, daralmalar ortadan kalkmakta, daha hazımlı olunmakta ve işler yoluna girmektedir.

Yanı sıra “Elem neşrah leke sadrek” âyeti de üç yüz defa okunursa, tesiri çok daha kısa zamanda da görülebilir.

İç sıkıntılarından yakınan, içe kapanık, huzursuz, bunalımlı kişilere bu formül yanı sıra “Bâsıt” ismi de bin sekiz yüz kere çekilmek suretiyle bir üçlü tertip şeklinde tavsiye edilir.

 

وَإِنْ يَمْسَسْكَ اللهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ

وَإِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِهِ يُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

 “Ve in yemseskellahu Bidurrin fela kâşife lehu illâ HU * ve in yüridke Bihayrin fela radde li fadliHİ, yusıybu Bihi men yeşau min ıbadiHİ, ve HU’velĞafûrur Rahıym.” (10.Yûnus: 107)

Anlamı:

Allâh sende bir sıkıntı açığa çıkarırsa, onu O’ndan başka kaldıracak yoktur! Eğer sende bir hayır irade ederse, O’nun lütfunu geri çevirecek de yoktur! O, lütfunu kullarından dilediğine nasip eder... O Ğafûr’dur, Rahıym’dir.

Bilgi:

“Yûnus” Sûresi’nin 107. âyeti olan bu metin iç sıkıntısına düşenler, bir derdi sıkıntısı olanlar tarafından günde yüz defa okunursa büyük yarar sağlarlar. Kısa sürede Allâh o dertlerinden, sıkıntılarından selâmete çıkartır.

Kime böyle Allâh’a yönelmek kolaylaştırılırsa, sıkıntıdan kurtulmak da ona yakındır elbet!..

 

رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا

 “...Rabbirhamhüma kema Rabbeyaniy sağıyra.” (17.İsra’: 24)

Anlamı:

Rabbim... Merhamet et onlara (anne ve babama), küçükken beni terbiye ettikleri gibi.

Bilgi:

İnsan üzerindeki en büyük hak anne ve baba hakkıdır... Dünya’da varoluş vesilesi olan anne-baba hakkının bir evlat tarafından ödenebilmesi çok güçtür.

Ama bu âyeti kerîmede onlar için yapabileceğimiz dilde çok kolay fakat mânâda çok değerli bir duayı öğretiyor Cenâb-ı Hak bize...

Şayet ana-babamızın hakkını bir nebze olsun ödeme sorumluluğuna haiz bir vicdanımız varsa, dualarımızda mutlaka bu dört kelimeye de yer verelim.

 

رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَيهُ وَأَصْلِحْ لِي فِي ذُرِّيَّتِي إِنِّي تُبْتُ إِلَيْكَ وَإِنِّي مِنَ الْمُسْلِمِينَ

 “...Rabbi evzı’niy en eşküre nı’metekelletiy en’amte aleyye ve alâ valideyye ve en a’mele salihan terdahu ve aslıh liy fiy zürriyyetiy* inniy tübtü ileyke ve inniy minel müslimiyn.” (46.Ahkaf: 15)

Anlamı:

Rabbim... Bana ve ana-babama lütfun olan nimetlere şükretmemi, razı olacağın yararlı fiiller yapmamı nasip et. Benim zürriyetime de salâhı nasip et... Ben sana tövbe ettim ve muhakkak ki ben Müslimlerdenim!

Bilgi:

Yukarıdaki duayı ihtiva eden âyeti kerîmenin (46.Ahkaf: 15) inzâline sebep Hazreti Ebu Bekir Sıddîk (r.a.)’dır.

Ailesinin de müminlerden olması yolunda bu şekilde yaptığı dua Cenâb-ı Hak tarafından kabul olmuş ve bu durum, işbu âyet ile de tasdik olmuştur.

Aynı duaya biz de devam edersek, ailemizin ve neslimizin kurtuluşu için çok hayırlı bir iş yapmış oluruz… Namaz ardından yapılan dualar içinde bu duanın da yer almasını özellikle tavsiye ederiz.

 

إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُلَهُ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ

“İnne rabbiy yebsutur rızka limen yeşâu min ıbadihi ve yakdiru leh ve HUVE hayrur razikıyn.”

Anlamı:

Muhakkak ki Rabbim, kullarından dilediğinin rızkını genişletir (yayar, bast eder), dilediğine de daraltır (ölçüler, kabz eder). “HU” (tüm esma içinde) en hayırlı rızık ihsan edicidir. (34.Sebe’: 39)

Bilgi:

Daha önce metnini verdiğimiz “Âl-u İmran” Sûresi’nin 26-27. âyetleri olan “Allâhümme mâlikel mülk” duasıyla birlikte bu duaya devam edilirse, rızık sıkıntısı çekenler çok fayda görürler. Bu duanın günde üç yüz defa okunması tavsiye olunur.

 

رَبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لِي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَانًا نَصِيرًا

 “...Rabbi edhılniy müdhale sıdkın ve ahricniy muhrace sıdkın vec’al liy min ledünke sultânen nasıyra.” (17.İsra’: 80)

Anlamı:

Rabbim, girdiğim yere sıdk hâlinde girdir ve çıktığım yerden sıdk ile çıkart; ledünnünden zafere erdirici bir kudret oluştur bende!

Bilgi:

Kur’ân-ı Kerîm’deki çok önemli dualardan biridir bu…Girişilen işe sıdk ile girmeyi, o işten sıdk üzere tamamlanmış olarak ve o işte başarıya ulaşmak için özel ilâhî güçle donanmayı talep etmeyi öğretiyor Cenâb-ı Hak bizlere…

Sıdk; sadakat, doğruluk, teslimiyet, iyi niyet, güvenirlilik gibi kavramları içine alan bir kelimedir. Hazreti Ebu Bekir’e “sıddîk” denilmesi de işte bu özelliklerin hepsinin onda mevcut olması dolayısıyladır. Bütün bu özelliklerle bezenmiş olarak bir işe girişmek veya bir ortama girmek, elbette ki başarılı olmanın birinci basamağıdır. İkinci basamak ise, ilâhî güçle destekli olmaktır ki, bunun ne kadar önemli olduğunu ehli bilir…

Allâh, yolunda çalıştığımız sürece indînden bir güçle bizi desteklesin ve başarıdan başarıya koştursun!..

50 / 85

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!