Önce anlaşılması son derece kolay olan şu misali verelim...
Size son derece kıymetli mücevherle dolu bir kasa veriyorlar ve diyorlar ki:
— Şayet anahtarını elde edersen, bu kasayı açabilirsin, içindeki her şey senin olabilir...
Soruyorsunuz, peki anahtar nedir, nasıl açabilirim? Cevap:
— Anahtar, ucu özel bir şekillendirmeye tâbi tutulmuş demirdir... Elde etmek için de şu kadar pahasını ödemek zorundasın...
Diyorsun ki “Kasa nasıl olsa bende! O kadar paha ödeyeceğime, alırım bir demir, alırım bir eğe; çenterim demiri, olur anahtar!”
Ama ne çare ki, bir ömür boyu demir çentseniz, o kasanın özel kilit şifresine uygun anahtarın bir benzerini yapamazsınız... Ve bu yüzden de kasanızı açıp içindeki çok kıymetli mücevherlere kavuşamazsınız... Tâ ki, pahasını ödeyip özel şifresi için yapılmış anahtarı elde edene kadar... Unutmayalım ki her kilit ancak şifresine uygun anahtar ile açılır.
İşte bu misalde olduğu üzere, her beynin kendine özel bir formüle ihtiyacı vardır ki, çok kısa sürelerde büyük gelişmeler elde etsin... Ama bunun için de elbette, bu konudan anlayan, bu konu hakkında bilgi sahibi kişiyi bulmak zorunluluğu mevcuttur.
Bu devirde böylesine ehil kişiyi bulmanın çok zor olduğunu düşünerek bu kitapta, bize ihsan olunan ilim ölçüsünde, elden geldiğince çeşitli zikir formüllerinden söz edeceğiz... Ki bunlar bizâtihi tecrübelerimize göre son derece yararlı olmuşlardır...
Dileyen bu zikir formüllerini bir süre kendi üzerinde dener, fayda görürse devam eder, fayda bulmazsa da genel zikirlerle ruhaniyetini geliştirme yolunda çalışmalarına devam eder.