Bu âyetlerden ben şunu anlıyorum;
Geldiği devirdeki insanların genel seviyesinden başlamak üzere, kıyamete kadar gelecek tüm insanlara ışık tutmak üzere, her devrin çağdaşı ve ötesi olacak kapasitede hazırlanmış ve cümleleri, kelimeleri ona göre düzenlenmiş bir kitap olan Kur’ân ile karşı karşıyayız...
Eğer beyin sahibi isek, beyni ebediyet ruhu üreten ve insan olduğunun bilincine ermeyi arzu eden bir beyin kapasitesine sahip bir birim isek...
Biz artık değişmek mecburiyetindeyiz!..
Ya sürüye sayılmayı kabulleneceğiz, Yunus Emre’nin dediği gibi...Ya da insanlık şerefinin gereğini yaşamak için beynimizi kullanmaya başlayacağız...
Bu iş hobi işi değildir!..
Arada sinemaya, tiyatroya gidip gönül eğlendirir gibi, “Biraz da DİN’le ilgilenelim, gönlümüzü eğleyelim” diyenlerin bu işte yeri yoktur!..
Giyin, süslen, tak takıştır, erkeğinin yanında, ben güzelim, diye dolaş...
Etrafa hava atıp, bedensel zevklerini tatmin için para kazanıp, ye iç eğlen... Sonra da haftada birkaç saat Din’le uğraş...
Aldatmayalım kendimizi!..
Bana göre hava hoş!.. Ben bugün olduğum gibi, yarın da gene ücra bir yerde kendi dünyamı yaşayacağım...
Acaba, siz bu basit mantıksal bakışları bile atamadığınız Kur’ân gerçekleriyle, yarın yüz yüze geldiğinizde ne hâlde olacaksınız?..
“Karının kocasından, ana babanın evladından kaçtığı o günde...” diyor âyet!..
Âyet doğru mu söylüyor acaba size göre?..
Bugün dilini ve ne anlattığını anlamadığın Kurân’daki gerçekler yaşamına yön vermiyorsa; beynini çalıştırmana-kendisine yönelmene sebep olmuyorsa... “Burada â’mâ olan âhirette de â’mâdır” hükmü gereğince hâlimiz ne olur ki?..
Lütfen ya kendinizi aldatmaktan vazgeçin... Ya da dinden!..
Kurân’ı, beyin sahibi olarak; âyetleri, anlatılan olayları, acaba bu anlatımla ne anlatılmak isteniyor, diyerek okumaya başlayın!..
Sizin en sadık dostunuz ne Ahmed Hulûsi ne de bir başkasıdır!.. Yalnızca Kurân’dır!..
Allâh kelâmını anlamazsan; Allâh’ın (ÖZÜNDEN gelen) kelâmını nasıl değerlendirebilirsin ki?..
Nefsinden (özünden− zâtından) gelen hitabı anlayabilmen içindir ki, âfakından kitap gelmiştir sana!..
Enfüsünden gelen hitabı dinleyemiyorsan bu demektir ki âfakından gelen kitabı OKUYAMIYORSUN!
Onu okuyamadığın sürece de enfüsünden geleni anlayamazsın!..
Enfüsünden gelenle hemhâl olmadıkça da, HANÎFİM BEN diyemezsin!..
Önce Kurân’ın hikâyelerle dolu tarih kitabı olduğunu kafanızdan silip, gerçekten, onu OKUYABİLENLERDEN OKUMASINI öğrenin!..
Kur’ân okumanın ve okutmanın olağanüstü sevaplarından bahseden Allâh Rasûlü’nün uyarıları, Kur’ân alfabesini öğreten ve öğrenenlerden bahsetmiyor!
Allâh’ı istiyorum, diyorsan, hanım gibi kıvırma; erkek gibi sözünün eri ol ve gereken çalışmayı ortaya koyarak hedefine ulaşmaya bak!..
Lafla, lakırdıyla, falanca şunu demiş, filanca bunu demiş de, fişmekanca da bunu demiş clipbordu olmakla hiçbir yere varamazsın!..
Allâh insan olarak yaratmışsa seni (insanSI değil), yolladığı âyetler üzerinde tefekkür edip, o mânâları değerlendirmek suretiyle kendini bulasın diye...