“İlmî Sûret” ve Hologram
“DATA” diledi… (Bir şeyin olmasını irade ettiğimizde “OL” hükmünü “OLUŞ” takip eder “AN” içinde.)
“Bilinmek için âlemleri, bilmek için Âdem’i yarattım”!..
Ramazan ayı “oruç” ayı…
“İman”ın gereğini hakkıyla yaşayarak “ORUÇ” tutanlar, “ilâhî kuvvelerle tahakkuk” etme bayramını yaşayacak! “Müminin iftar sevinci” bu olacak!
Aç kalanlar, karınlarını doyurma bayramına ulaşacak!
İkisi arasındakiler, “oruç”larının derinliğine göre sonuçlarını yaşayacaklar!
Okullarda yıllarca beyinleri yıkanarak, şartlandırıldıkları doğrularla programlananlar, “yenilenenlere” adapte olamamanın sonuçlarını yaşayacaklar!
[Windows yalnızca Intel veya AMD platformlarındaki bilgisayarlarda çalışır... Tıpkı, “Kur’ân Kursları” veya “Din Okulları” şartlandırmalı din öğretisi platformlarının sınırlarıyla sınırlı beyinler gibi!
Linux ise platform bağımsızıdır! Apple’dan Amiga’ya, Sun Sparc işlemcili iş istasyonlarından Dünya’nın en hızlı bilgisayarı olan Tianhe-1A’ya kadar tüm Windows ötesi sistemlerle dahi çalışır. Tıpkı, Allâh Rasûlü’nün getirmiş olduğu bilgileri değerlendirip, Allâh adıyla işaret edilenin sonsuz yaratış âleminde sınır tanımadan gezinip seyir hâlinde olan beyinler gibi! (Yenileyicinin İşlevi)]
Kimin salâtı mi’râc olup, iman ettiğinin hakikatini yaşamak suretiyle “oruç” hissedişi açığa çıkarsa; “orucun mükâfatını ben veririm” sırrı kendisinde açılacak.
Kimi, bedeniyle onların aralarında, hakikatiyle arşın gölgesinde, yaşamına devam edecek!
Kimileri de hakikatin ilmi kendisine açıldıktan sonra, duygusallığı sonucu, “evlâdü iyal” ile “evcilik” oynamaya dönecek!
“Dehr’de insanın anılmadığı bir süreç yok muydu?” (76.İnsan: 1)
“İnsan” ismiyle burada işaret edilen “DATA”dır! “NOKTA”dır! “Heyulâ”dır! “Hakikat-i Muhammedî”dir! “El İnsan-ı Kâmil”dir!
“DEHR”, İndallâh’taki sayısız “DATA”lar, “NOKTA”lar sürecidir ki bu boyuta(!) biz “ALLÂHU EKBER” diyerek işaret etmekteyiz. Sonsuzluktaki “NOKTA”lardan bir “NOKTA” olan “DATA” anılmazdı bile “ALLÂH indî”nde!..
Bunu bize, “Esmâ mertebesi”nden açığa çıkan “ZÂT”î ilim haber veriyor… Ki bu haberin sonucu olarak “ALLÂHU EKBER” diyebilmek bize nasip oluyor.
“Fetebarekallâhu ahsenül hâlıkiyn”!
“DATA” diledi, ilmiyle, ilmini, ilminde seyretmeyi... Bilinmeyi diledi, Hakikat-i Muhammedî’ye büründü!.. Bilmeyi, seyretmeyi yaşamak için de Âdem’i (aslı “yok” olan) irsâl eyledi! Beyin aynasından kendini seyreyledi!
Esmâ mertebesi olarak işaret edilen “DATA”, kendi başına düşünülürse, hiçbir tarif ve tavsif O’na ulaşmaz! Hakikat-i Muhammedî kisvesine bürünmekle, ilk tecelli ile tüm isimlerin özellikleri O’nda belirir ve bu sonsuza dek devam eder çeşitli özelliklerin açığa çıkışıyla.
Hakikat-i Muhammedî, Muhammed Mustafa (aleyhisselâm) beyninde kendini tüm ihtişamıyla seyretti! İşte bu yüzdendir ki eşi, benzeri yaratılmamış en muhteşem varlıktır Hazreti Muhammed (aleyhisselâm). O’na inzâl olmuştur “Kur’ân-ı Kerîm” tanımlı muhteşem derinlikli Bilgi Kaynağı!.. O, dairenin en tepesi olarak tasavvur ettiğimiz Hakikat-i Muhammedî noktasının tam karşısına düşen muhteşem Ayna’dır! Bir daha hiç kimsede öylesine yansımaz Hakikat-i Muhammedî!