“Şeytan” Cinler Niçin İnsana Düşmandır?
“Gerçek ki, sizi yarattık... Sonra sizi şekillendirdik... Sonra meleklere ‘Secde edin Âdem’e’ dedik... İblis hariç secde ettiler; o secde edenlerden olmadı.” (7.A’raf: 11)
“Hani biz meleklere ‘Secde edin Âdem’e’ dedik de İblis hariç hepsi hemen secde ettiler! İblis CİN (türün)dendi; (bu nedenle) Rabbinin hükmüne (hakikat ilmi yoktu {Cin türünde hakikat ilmi ve kader sistemi bilgisi yoktur - RUH İNSAN CİN Kitabı. A.H.}) uymadı (hakikatinden gelen bilginin gereğine, benliği dolayısıyla uymadı)!” (18.Kehf: 50)
“İblis müstesna; (bilincine dayanarak) benlik tasladı ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden (karşısındakinin hakikatini göremeyenlerden) oldu.” (38.Sâd: 74)
“Buyurdu: ‘Sana emrettiğimde seni secde etmekten engelleyen neydi?’... ‘Ben daha hayırlıyım Ondan; beni Nâr’dan (ateşten - radyasyon - bir tür dalga boyu yapı; {dikkat edile ki burada kullanılan ‘nâr’ kelimesi, cehennemdekileri yakacağı belirtilen ‘nâr’ kelimesiyle aynı anlamdadır. Bunun anlamı iyi düşünülmeli! A.H.}) yarattın, Onu tıynden (maddeden) yarattın’ dedi.’ Buyurdu: ‘İn makâmından!.. Bir başkasına büyüklük taslama makâmı değildir bulunduğun makâm! Çık! Muhakkak ki sen (böyle düşünmekle) kendini küçülttün!’” (7.A’raf: 12-13)
“Muhakkak ki, hüküm sürecine kadar lânetim (benden uzaklık) senin üstündedir!” (38.Sâd: 78)
“‘(İnsanların ölüm sonrasında) Bâ’s olacakları güne kadar bana mühlet ver’ dedi.” (7.A’raf: 14)
“Sonra andolsun ki, onlara önlerinden (hırslarını tahrik ederek - benliklerini yücelterek hakikati inkâra sürükleyerek), arkalarından (gizli şirke yönelterek - saptırıcı fikirlerle), sağlarından (senden alıkoyacak hayırları ilham ederek) ve sollarından (kötülükleri güzel - süslü göstererek) geleceğim... Onların çoğunluğunu, verdiklerini değerlendiren olarak bulamayacaksın!” (7.A’râf: 17)
“(İblis) dedi ki: ‘İzzetine (karşı konulmaz gücüne) yemin ederim ki, onların hepsini şaşırtıp (kendilerini beden kabul ettirerek, bedenin zevkleri peşinde koşturarak; hakikatlerini oluşturan ruhun konusundan) saptıracağım. Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş (hakikatlerini yaşattığın) kulların müstesna.’” (38.Sâd: 82-83)
“(Oysa İblis - bedensel dürtüler) Allâh’ın lânetine uğramıştır... İblis: ‘Senin kullarından bir mukadder pay alacağım... Elbette onları saptıracağım, onları boş heveslerde (bedensellikte) boğacağım; onlara emredeceğim de en’amın (kendilerinden kurban olan davarların) kulaklarını kesecekler ve dahi onlara emredeceğim, Allâh’ın yarattığını değiştirecekler.’ Kim Allâh’ı bırakır da şeytanı (egosunu-bedensel dürtülerini) yönetici edinirse, gerçekten o apaçık bir hüsrana uğramıştır. Onlara vaatlerde bulunur ve onlara umut verip sonu hüsrana çıkacak arzular peşinde koşturur. (Oysa) şeytan, aldanıştan başka bir şey vadetmemektedir.” (4.Nisâ’: 118-120)
“Ey Âdemoğulları... Size ahdetmedim mi (bildirip bilgilendirmedim mi) şeytana (bedene - hakikatinden habersiz bilince) kulluk etmeyin, muhakkak ki o sizin için apaçık bir düşmandır? Bana kulluk edin (hakikatin gereğini hissedip yaşayın)! Sırat-ı müstakim budur (diye?). Andolsun ki (kendinizi yok olup gidecek beden zannınız) sizden pek çok cemaatleri saptırdı! Aklınızı kullanmadınız mı?” (36.Yâsiyn: 60-62)
“Gerçektir ki, onun (İblis ve neslinin) iman eden ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde bir sultası (gücü) yoktur! Onun sultası, sadece, kendisini velî edinenler (ilham ettiği fikirlere uyanlar) ve Rablerine ortak koşanlaradır!” (16.Nahl: 99-100)
“İş bitirildiğinde (hakikat ortaya çıktığında), şeytan der ki: ‘Muhakkak ki Allâh size Hak vaadi bildirdi... Ben de size vaatte bulundum, fakat hemen sonra vaadimden döndüm... Ben (zaten) sizin üzerinizde bir sultaya (zorlayıcı güce) sahip olmadım... Sadece size fikir ilham ettim, siz de benim verdiğim fikre (nefsinize hoş geldiği için) uydunuz! O hâlde beni suçlamayın, nefslerinizi suçlayın! Ne ben sizin imdadınıza koşarım, ne de siz benim imdadıma koşup kurtarabilirsiniz. Daha önce beni ortak tutmanızı da ben kesinlikle kabul etmemiştim! Muhakkak ki zâlimler için acı bir azap vardır.’” (14.İbrahiym: 22)
“Şeytan (yalnızca beden olma fikri) onlara yerleşti de, onlara Allâh’ın zikrini (hatırlatılan hakikatlerini, bedeni terk edip Allâh Esmâ’sıyla var olmuş yapılarıyla {şuur} sonsuza dek yaşayacaklarını) unutturdu! İşte onlar Hizbüş Şeytan’dır (şeytanî fikir yandaşları - kendini yalnızca beden sananlar)... Dikkat edin, muhakkak ki Hizbüş Şeytan (kendini yalnızca beden sananlar) hüsrana uğrayanların ta kendileridir!” (58.Mücâdele: 19)
Evet, en büyük önderleri “İblis” lakaplı, “şeytaniyet” vasıflı, “AZAZİL” isimli cinin, Allâh’a karşı; “Tüm insanları saptırma” sözüne uymak amacıyla; İslâm’ı ve Hz. Muhammed’i kabul etmeyen cinlerin en büyük zevki, insanları aldatıp iman esaslarından saptırmaktır!..
Yukarıda meâlen anlamlarını vermeye çalıştığımız âyetlerden çıkan bazı önemli noktalar üzerinde duralım biraz...