Elastik kap, zorlanarak genişler; elastikiyeti olmayan ise dönüşüme girer...”
“Bu son dediğini anlayamadım ama sormayacağım da Elf!.. Zira şu hayal, gerçek farkını anlamak, ilk hedefim... Sonra da beynin geliştirilmesini öğrenmek istiyorum...
Beyin programımız kozmik ışınlarla düzenlendiğine göre, bunda bir değişiklik yapabilme imkânına sahip miyiz, değil miyiz? Bunu öğrenmek istiyorum... Zira benim için son derece önemli bir konu bu..?”
“Evet Cem... Sana bugün iki konuyu da anlatacağım... Dilerim yeterince çözüme ulaşabilirsin… Önce, sana şunu söyleyeyim Cem...
Bu belki, şu andaki bilim verilerinize ters düşecek ama, kesin olarak bil ki, ‘Evren’ adıyla tanımladığınız yapı, varlık, sonsuz ve sınırsız boyutlu tek bir vücuttur!.. Ve gerçeği itibarıyla da öylesine bir TEK’tir ki, onda ikinci bir varlık düşünülemez!..”
“Elf, ya evrendeki sayısız Galaksiler, yıldızlar ve canlılar..?”
Elf sanki canı sıkılmış gibi bir görüntü aldı, Cem’in sabırsız davranışından dolayı... Anlatımının yarıda kesilmesinden hiç hoşlanmamış gibiydi...
Bunu fark eden Cem, hemen özür diledi...
“Bağışla Elf!.. Üzgünüm!.. Sözünü yarıda kesmek istememiştim... Ancak biz en son bilimsel verilere göre, Evreni sonlu−sınırlı bir küre gibi düşünürken; sen çıkıp da ‘sonsuz−sınırsız TEK’tir deyince birden kendimi tutamadım... Lütfen devam et...”
“Zaten tüm yanılgılarınızın temelinde de bu konudaki bilgisizliğiniz yatıyor! Beş duyu verilerini esas, gerçek zannederek, ona dayalı bir sistem bina etmeye çalışıyorsunuz; ki bu da tümüyle gerçeği algılamanıza engel oluyor!..
Bak, şimdi şu anlatacaklarıma çok dikkat et!..
Beyine, şu gözbebeğinizle belirli verileri ulaştırınca, göz sisteminizin değerlendirme kapasitesi içinde kalan şeyler için beyniniz ‘var’ hükmünü veriyor... Oysa, gözün görme sınırları dışında kalan sayısız şey var!..
Bunun gibi, gözle değil de, ilimle bakarsanız eğer; gerçekte, bedeniniz ile hava ve karşınızdaki kişinin bedeni, tümüyle bileşik atomik bir kitledir!
Ancak unutma ki, bu da bu atom boyutunun gerçeğidir! Mutlak gerçek değil! Atom boyutuna GÖRE gerçektir bu!..
Eğer, daha yüksek oranda bir zumlama yaparsanız... Işınsal boyuta inerseniz... Bu boyut bilincine GÖRE ne Dünya vardır, ne yıldızlar, ne Galaksiler!..
Nihayet bilebildiğimiz kadarıyla salt bilinç−enerji noktasında, bu boyutta tek bir bilinç−enerji türünün varlığıyla karşı karşıya kalırız ki; bu sonsuz−sınırsız TEK boyutunda, kendisinin dışında hiçbir şey mevcut değildir!
Şimdi iyi düşün ve kavramaya çalış...
Esas orijin, gerçek, bu olduğuna göre, nerede çokluk kavramı?..
Dikkat et!.. Her boyut ve o boyutun varlıkları, gene o boyutun içinde var olanlara göre mevcut!..
Yani, boyutlar, boyutların kendi yapısındaki varlıklara GÖRE var!.. Bir boyuta göre ‘var’ olan, diğer bir boyuta göre ‘yok’ hükmünde! Bu ne demektir?..
Bu şu demektir: Sen, algılama aracının kapasitesine göre ‘var’ kabul ettiğin bir boyutun esiri olarak, yaşamına devam ediyorsun!.. Oysa senin hapishanen olan o boyutun dışında, sayısız boyutlar ve dolayısıyla âlemler mevcuttur; ki bu da, en az bir o kadar farklı değer yargılarıdır, demektir!..