Gönül ise, hiçbir yorum yapamaz bir hâlde, sadece şaşkın bakışlarla karşısında oturan yabancıyı seyrediyordu....
Yabancının normal bir insandan hiçbir ayrıcalığı yoktu... Yüzü, eli, ayağı, bedeni tamamıyla bir insan gibiydi... Değişik olan hiçbir tarafı yoktu... Sadece, tutulmak istendiği zaman, tutulamamıştı!.. Hepsi o kadar...
Takriben 1.80 m. boylarında, 75 kg. civarında uzun saçları yana taralı; elâ gözlü, oval yüzlü, geniş omuzlu; otuzbeş-kırk yaşlarında birisi idi...
Cem birazcık toparlamıştı kendisini, ki ilk soruyu sordu:
“Maddeden oluşan bir vücudunuz yoksa, biz sizi nasıl oluyor da görebiliyoruz?..”
“Bunu size anlatması hayli güç olacak!.. Ama anlatmaya çalışayım... Bu bedenin gerçekten benim ile hiçbir ilişkisi yoktur. Ancak sizlerle daha kolay temas kurabilmek, sizleri daha rahat bana adapte edebilmek için meydana getirdiğim bir bedendir bu!.. Ve şayet isteseydim, sizler bu bedeni tutabilirdiniz de... Ancak bana inanmanızı kolaylaştırmak için, tutamamanızı tercih ettim...”
Yabancı ayağa kalktı ve elini uzattı Cem’e...
“Şimdi deneyin elimi tutmayı...”
Cem, merakla kalktı ayağa ve hemen elini tuttu yabancının... Evet, tutabilmişti bu defa!.. Acaba geçen defa aldanmış mıydı?..
Yabancı konuşmasına devam etti...
“Hayır, öyle düşünmeyin!.. Geçen defa ben arzu etmediğim için beni tutamadınız!.. Nitekim şimdi de istesem, gene tutamazsınız... Evet... İşte böyle...”
Cem daha yabancının elini bırakmamıştı ama, birden yabancının eli avucunun içinde kayboluvermişti!..
Cem yine şaşkın baktı yabancının gözlerine ve gerileyerek bıraktı kendini koltuğuna...
“Lütfen anlatır mısın nasıl oluyor bu iş?..”
“Size anlatmaya çalışayım... Ancak anlamadığınız bir anda sözümü derhâl keserek, o noktayı daha fazla açıklamamı isteyiniz benden... Çünkü, geride boşluk kalmasını istemiyorum hiç...”
Gönül burada söze karıştı:
“Siz, hayal misiniz, yoksa gerçek mi?..”
Yabancı cevap verdi:
“Evet, buradan söze girebilirim... Ben, görüntü yönümle hayal sayılabilirim... Ama, varlığım açısından kesinlikle bir gerçeğim!..”
Cem anlayamamıştı birden... Sordu:
“Yani, şimdi biz hayal mi görüyoruz?..”
Elf izaha çalıştı:
“Muhatabınız olan ben, gerçekte hayal olmayan, orijinal bir varlığım!.. Ancak, benim varlığımın; sizin öz varlığınız gibi, maddeden meydana gelmiş bir yapısı yoktur!.. Buna madde ötesi bir varlık da diyebiliriz...”
Gönül sordu:
“Ya bu gördüğümüz beden?..”
Elf kesin konuştu:
“Gördüğünüz bir hayaldir!..”
Cem daha fazla açıklama istedi:
“Biz şimdi, gerçek yönünle seni görmüyor muyuz yani?..”
“Hayır!.. Ben, sizin yabancılık çekmemeniz, fazla korkmamanız için, size benzer bir beden görüntüsüyle karşınıza geldim!.. Gerçekte ise benim böyle bir bedenim yoktur... Hatta istersem, şu anda bu bedeni dahi yok edebilirim... Bakın!..”
Bir anda karşılarındaki koltuk bomboş kalmıştı!..