Nebilik, Rasûllük Nedir?
Nebilik ve Rasûllük nedir? Nebi ve Rasül kelimeleri ile kastedilen mânâ nedir?.. Nebi ve Rasûl, doğuştan Nebilik ve Rasûllük istidadına sahip!
Eğer o istidada sahip olmazsa, sonradan bu isimlerin mânâsının kuvveden fiile çıkması söz konusu olmaz!
Evveliyetle bu istidada sahip!
Bu istidadı dolayısıyla ve kendisinde Hakk’ın varoluşu itibarıyla, belli çalışmalar da yaparak, neticede terkibinin kayıtlarından kurtularak, varlığındaki “Allâh”ı müşahede ediyor!..
Benliğindeki Allâh’ı müşahede ettikten sonra, O’na teslim oluyor... Allâh’ın emirlerini, yani Ulûhiyet hükümlerini, beşeriyetin saadetini meydana getirecek kurallar olarak beşere ulaştırıyor!..
Bu görevi ifa eden “Nebi”dir!.. Emirleri tebliğ eden “Nebi”dir...
Yeni emirler getirmeksizin, daha evvel gelmiş olan emirleri tebliğ eden ise “Rasûl”dür...
Nebi ve Rasûl ile Velî arasındaki fark ise:
“Velî”; varlığın “Hak” olduğunu müşahede eder... Bu varlığın “Hak” olduğunu müşahede hâli ile birlikte daha kemâl hâlinde Allâh’ı da müşahede eder. Ve nihayet, “Velî” ismi altında Allâh, varlık âleminde tasarruf eder!
Velî etmez, Allâh eder!..
Fakat, Nebi ve Rasûl ise; bütün bu varlık âleminin tasarrufunun ötesinde, beşere ilâhî hükümleri tebliğ ederek, ilâhî mânâları açıklayarak, Allâh’a vâsıl olmalarını temin yolunda çalışma yapar...
Nebi; âlemin ve varlığın hakikatine, aslına ermiş olarak insanları Allâh’a davet durumuna girer.
Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın son Nebi olması ise, beşerî ve ilâhî hakikatlerin tümünü açıklamış olması, ondan sonra artık açıklanacak yeni bir nokta kalmaması sebebiyledir!..
“Ben son Nebi’yim” demesi; açıklanacak bütün hususları açıkladım, artık kendimden sonra yeni bir Nebi’ye gerek bırakmadım,demektir!..
O’ndan sonra gelecek en büyük insan, ancak onun bildirdiği şeyleri detayları ile açıklama yoluna gidebilir...
O’nun açıklamış olduğu, bildirdiği şeyler, eğer tam anlaşılmamış ise, kapalı kalmışsa; onların açıklanmasını temin yolunda çalışma yapabilir. Ama hiçbir zaman yeni, hiç açıklanmamış emir, hüküm getiremez!..