Yezîd ibn Hürmüz ile Abdurrahmân el A’râc dediler ki:
Biz Ebu Hureyre’den işittik şöyle dedi;
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
− Âdem ile Musa (aleyhisselâm) RABLERİ KATINDA birbirlerine karşı delil getirerek tartıştılar. Neticede Âdem, Musa’ya HÜCCETLE galebe etti.
Musa:
− Sen Allâh’ın kendi eliyle yarattığı; kendi Ruh’undan ruh üflediği; meleklerini secde ettirdiği; cennetinde iskân edip oturttuğu; sonra da yapmış olduğun hatadan dolayı insanları arza indirten Âdem misin? diye sordu.
Âdem:
− Sen Allâh’ın Rasûllükle ve kelâmıyla mümtaz kılıp seçtiği; içinde her şeyin beyanı bulunan levhaları verdiği; ve yavaşça konuşucu olarak seni kendisine yaklaştırdığı Musa’sın!.. Benim yaratılmamdan kaç sene önce Allâh’ın Tevrat’ı yazdığını biliyorsun!.. dedi.
Musa:
− 40 yıl önce!.. dedi.
Âdem:
− Peki, Tevrat’ın içinde, “VE ÂDEM, RABBİNE ÂSİ OLDU DA ŞAŞIP KALDI” (20.Tâhâ: 121) âyetini buldun mu?.. diye sordu.
Musa dedi:
− Evet buldum.
Âdem:
− Öyle ise, Allâh’ın beni yaratmasından 40 sene önce, benim yapmamı üzerime takdir ettiği işi yapmamdan dolayı beni azarlayıp, kınıyorsun!.. dedi.
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem):
− Böylece Âdem, Musa’yı hüccet ile mağlup etmiştir.
* * *
Abdullah ibn Amr ibn As (radıyallâhu anh) şöyle dedi:
Ben Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem)’den duydum, şöyle buyurdu:
− Allâh mahlûkatın KADERLERİNİ semâları ve arzı yaratmasından 50 BİN sene EVVEL YAZMIŞTIR!..
Ebu Hureyre (radıyallâhu anh), Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu, dedi:
− Her birinde hayır olmakla beraber, Allâh’a göre kuvvetli mümin, kuvvetsiz müminden daha hayırlı ve sevimlidir. Sana yararlı şeyler üzerinde hırs ile çalış, Allâh’tan yardım iste, acze düşme!
EĞER SANA BİR ŞEY, BİR MUSÎBET GELİP İSÂBET EDERSE, “KEŞKE ben böyle yapmasaydım, böyle olurdu” deme!.. Fakat; “ALLÂH BÖYLE TAKDİR ETMİŞ, O DİLEDİĞİNİ YAPAR!..” de!
Zira bu “KEŞKE (...seydim)” kelimesi şeytanın amelini açar!..
* * *
Bu bölümde de “SÜNEN-İ TIRMIZΔ isimli hadis kitabından gene “Kader” konusundaki bir kısım hadîs-î şerîfleri naklediyoruz…
Abdullah bin Ömer (radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
Ömer (radıyallâhu anh):
− Yâ Rasûlullâh! Yapmakta olduğumuz işin, yeni oluşan bir iş veya bir başlangıç mı olduğu; yoksa önceden tamamlanan bir işte mi çalıştığımız kanaatindesin?..
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
− Ey Hattaboğlu, önceden tamamlanan bir işte!.. Herkes kolaylıkla başaracaktır!.. Ne var ki saadet ehlinden olan saadet için çalışacak; şekavet ehlinden olan da şekavet için çalışacaktır!
* * *
Selman (radıyallâhu anh)’dan rivayet olunmuştur:
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
− Kazayı ancak dua önler; ve ömrü yalnız iyilik artırır!..
* * *
Ebu Hizâme (radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
Bir adam Rasûlullâh’a gelerek sordu:
− Yaptırdığımız afsun (okunma)ların, tedavide kullandığımız ilaçların ve tuttuğumuz perhizlerin, Allâh’ın kaderinden herhangi bir şeyi önleyeceği görüşünde misin?..
− ONLAR DA ALLÂH’IN KADERİNDENDİR!..
− Âdemoğlu, yanıbaşında 99 ölüm olduğu hâlde sûretlenmiştir!.. Şayet bu ölüm tehlikelerini atlatır ise, ihtiyarlığa düşer ve neticede ölür!..
* * *
Hz. Âli (radıyallâhu anh)’dan rivayet olmuştur:
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
− Kul dört esasa iman etmedikçe mümin olamaz!.. Allâh’tan başka ilâh olmadığına, benim Rasûlü olup Hak ile gönderdiğine, ölüme ve öldükten sonra yaşamaya ve kadere iman edecek.
* * *
Câbir bin Abdullah (radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
− Bir kul, hayrı ve şerri ile kadere iman etmedikçe; kendisine isâbet edenin ondan şaşmasına; kendisine isâbet etmeyenin de ona isâbet etmesine kesinlikle imkân olmadığını bilmedikçe; mümin olmaz!..
* * *
Abdullah bin Amr (radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) elinde iki kitap (tutuyormuşcasına) üzerimize çıkageldi ve:
− Bu kitabın ne olduğunu biliyor musunuz?.. buyurdu.
− Hayır yâ Rasûlullâh, ancak bize bildirirsen... dedik.
Bunun üzerine sağ elindeki kitap için;
− Bu, Âlemlerin Rabbi’nden bir kitaptır!.. Cennete gireceklerin adları, baba ve kabilelerinin isimleri, bu kitapta mevcuttur!.. Orada son kişilerine kadar icmâlen yazılmıştır ki, artık onlar kesinlikle arttırılmayacak ve eksiltilmeyecektir!..