Ondan sonra:
“Semi Allâhu limen hamideh”...
“Semi Allâhu”: “Allâh algılamadadır”...
“Limen hamideh”: “Hamd edenin hamdı, Allâh’ındır!”
Yani, benim yaptığım her hareket, ilâhî kudretin tasarrufu neticesinde meydana çıkmaktadır ki, Allâh fiilimin gerçek fâili olarak ne yaptığımı bilmektedir; çünkü ilminde takdir eden “O”dur; anlamı var orada...
Doğrulduktan sonra tam dik vaziyete geliyorsun! Tam doğrulmadan, dik vaziyette bir lâhza durmadan secdeye gitmiyor, dimdik duruyorsun!
Dik dururken, “Rabbena lekel hamd” diyorsun veya daha uzun şekli ile;
“Rabbena lekel hamdu kemâ yenbagıy licelâli vechike ve liaziymi sultanik” diyorsun...
Ki Allâh Rasûlü çoklukla böyle söylerdi.
Daha tam anlamıyla dik durmadan, secdeye gitmek yok!
Bu tespih de tam dik dururken söyleniyor! Hemen rükûdan kalkarken ve dik hâlde iken... Anlamı ise yaklaşık şöyle:
“Kendi kemâlini, azametini, hikmetini, idrak, değerlendirebilme Rabbime mahsustur; ki O’nun kadrini ve kıymetini, sonsuzluğunu ve sınırsızlığını idrak etmek, ihâta etmek mümkün değildir”!
Ondan sonra “Allâhuekber” deyip “secde”ye gidiyorsun...
“Secde hâli, kulun Allâh’a en yakın olduğu hâldir” buyuruluyor...
“Secde” nedir ki Allâh’a en yakın hâl oluyor?
“Secdede kul ile Allâh arasında perde yoktur!” deniyor…
Nerede deniyor?
“Secde”de!
Kimde? Secde edende!
Kıyamet günü, mahşer yerinde “Allâh’a secde edin” denecek...
Bir kısmı secde edecek, birçokları da secde etmek isteyecek fakat başaramayıp tahta gibi öne, ya da yana devrilecek! Beli dümdüz olup âdeta betonlaşacak! Bir türlü secdeye gidemeyecek!
Dünya’da, istemedikleri için secde etmeyenler var...
Secde etmek istedikleri hâlde, secde edemeyenler var!
Bir de şu anda namaz kılan, ama secde etmeyenler(!) var!
“Secde” etmek ne demektir?
Allâh’a secde etmek, O mutlak varlık yanı sıra, ne senin ne de bir başka varlığın vücudunun, “var” olmadığını idrak etmek, müşahede etmektir!
“Ben yokum, sadece ALLÂH var!” demektir.
Veya bir diğer anlamıyla, “Var olan yegâne varlık Vâhid-ül Ahad olan Allâh”, demektir, “secde”nin mânâsı...
“Sadece bedenimle değil, şuurum, ruhum ve varlığımla sana secde ediyorum” demek için secdeye erdiğin anda, secde hâlindeyken, “Var olan yegâne varlık, Vâhid-ül Ahad olan Allâh’tır! “O”nun dışında “biz” yokuz”... diye düşünebilmek lazım.
“Biz” derken burada neye atıf yaptık?
“İyyake na’budu”ya!..
Bu “secde”yi yapabildiysen, ondan sonra kalkar oturursun, oturduğun zaman Hz. Rasûlullâh gibi:
“Va’fuanna, vağfirlena, verhamna” dersin; ve ayrıca istersen “vehdina”yı da ilave edersin... Secdeden kalkıp oturduğun zaman!
Bunu söyledikten sonra, bu “secde”den hâsıl olan mânâyı fark etmeyi takdir ettiği için, şükür olarak ikinci defa secdeye gider; üç defa daha “Subhane Rabbiyel âlâ” veya “SubhanAllâhi ve Bihamdihi” dersin.