– İyi, peki ama Allâh beni nasıl azaba atıyor?
– Önce bil ki, Allâh seni azaba atmıyor!.. Sen kendi yaptığın fiillerinin sonuçlarına katlanmaktasın! Ne tür eylemde bulunursan, karşına onun sonuçları çıkacaktır!..
Bile bile gidip zehir yiyor musun?.. Şuurun yerindeyken kendi kafanı kesiyor musun?.. Bilincin çıkarlarını ne yönde görürse o yana adım atıyorsun!.. Öyle ise ilmin kadar davranışlar ortaya koyacak; sonra da bunun sonuçlarına katlanacaksın!
Ya her şeyi zerresine kadar “Allâh”tan bil; ya da hayalinde tasavvur ettiğin tanrını dilediğin gibi yargıla ve hesaba çek! Bakalım bir şey değişecek mi?
Ayrıca, ALLÂH dilediğini yapar!.. Bak ne okuyorsun âyette...
“YAPTIĞINDAN SUAL SORULMAZ!”
Allâh’a, “Sen bunu bana nasıl yaparsın, beni nasıl cehenneme atarsın”; diye bir sual sorulmaz!..
Senden böyle bir sual çıkar mı, çıkar!.. Sivrisinekten de havada uçarken vıız diye bir ses çıkıyor, kanat çıpmasından!.. Sivrisineğin kanadından çıkan vıız sesi gibi; senden de Allâh’a sual sorma sesi çıkar!.. “Nasıl olur da böyle yaparsın?” dersin... Ama hiçbir şey değişmez; sadece kendini tatmin etmiş, aldatmış olursun!..
Şunu iyi bil ki, “ALLÂH” ismiyle işaret edilen, “Melik”tir, “Mâlik”tir, “Mâlik-el Mülk”tür!
Var olan her şey; sen değil; senin anan baban değil; çocuğun sülalen değil, senin yaşadığın köy, kasaba, şehir değil; senin içinde yaşadığın memleket, içindeki bütün insanlar değil; senin üzerinde yaşadığın Dünya ve o Dünya’da yaşayan bütün varlıklar değil; senin Dünya’nın tâbi olduğu merkez yıldız, Güneş ve ona tâbi olan bütün planetler değil; senin merkez yıldızın Güneş gibi milyarlarcası değil; yüz milyarlarla yıldız değil; o yüz milyarlarla yıldızın meydana getirdiği galaksi gibi milyarlarla galaksinin içinde bulunduğu boyuttaki Evren değil; sayısız boyutlardaki sayısız evrenler, ALLÂH’ın indînde bir “HİÇ”tir!..
Eğer bunu anlayamıyorsan; hâlâ sen, “Allâh” adıyla işaret edilenin, kendisinden hesap sorabileceğin bir üst büyüğün; ya da yukarı katta bir yerde oturan “tanrı” olduğunu sanıyorsan, bu sendeki saflık tezahüründen başka bir şey değildir!..
Bak, Allâh ne buyuruyor:
“EY KULLARIM HEPİNİZ DALÂLETTESİNİZ. ANCAK BENİM HİDÂYET ETTİKLERİM HARİÇ!.. BENDEN DİLEYİN SİZE HİDÂYET EDEYİM.
HEPİNİZ FAKİRSİNİZ BENİM ZENGİN KILDIKLARIM HARİÇ!.. BENDEN DİLEYİN SİZE RIZIK İHSAN EDEYİM.
HEPİNİZ GÜNAHKÂRSINIZ, ANCAK BENİM MAĞFİRET ETTİKLERİM MÜSTESNA. İÇİNİZDEN HER KİM BENİM BAĞIŞLAYICI OLDUĞUMU BİLİRSE, BENDEN MAĞFİRET DİLERSE, ALDIRMADAN BAĞIŞLARIM.
SİZİN EVVELİNİZ VE ÂHİRİNİZ, DİRİNİZ VE ÖLÜNÜZ, YAŞINIZ VE KURUNUZ KULLARIMDAN EN TAKVALISININ KALBİNE SAHİP OLSALAR, BU DURUM BENİM MÜLKÜMDE BİR SİVRİSİNEĞİN KANADI KADAR ARTIŞ GETİRMEZ.
SİZİN EVVELİNİZ VE ÂHİRİNİZ, DİRİNİZ VE ÖLÜNÜZ, YAŞINIZ VE KURUNUZ EN ŞAKÎ KULUN KALBİ GİBİ OLSALAR, BENİM MÜLKÜMDE BU DURUM BİR SİVRİSİNEK KANADI KADAR BİR ŞEY EKSİLTMEZ!
SİZİN EVVELİNİZ VE ÂHİRİNİZ, ÖLÜNÜZ VE DİRİNİZ, YAŞINIZ VE KURUNUZ BİR SAHADA TOPLANSA VE İÇLERİNDEN HER İNSAN, ÜMİTLER YETTİĞİ KADAR İSTESE, İSTEDİĞİNİ VERİRİM DE BENİM MÜLKÜMDEN HİÇBİR ŞEY EKSİLMEZ... ÖYLE Kİ; İÇİNİZDEN BİRİ DENİZE UĞRAYIP, İĞNEYİ SUYA DALDIRIP SU ALSA NE İFADE EDER..?
BEN DİLEDİĞİMİ YAPARIM!..
BAĞIŞIM BİR SÖZDÜR, AZABIM BİR SÖZDÜR!
BİR ŞEYİN OLMASINI DİLERSEM, OL DERİM VE O ŞEY OLUR. OLMAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ.”
Düşünün ki, evren içre nice nice evrenler, Allâh’ın indînde bir nokta!
Sadece, algıladığımız evrende milyarlarla galaksi var!
Milyarlarla galaksinin içinde yüz milyarlarla yıldızlar var.
O yüz milyarlarla yıldızların her birinde hadsiz hesapsız sonsuz sayıda âlemler, varlıklar mevcut!