Ama “mekr” yollu verilen servet, asla “Allâh yolunda” değerlenmez!..
İşte bu sebepledir ki, insanların pek çoğu, servet sahiplerinin büyük dünya zevkleri içinde yaşadıklarını görürler de, “yaptıklarının karşılığını almıyorlar” sanırlar!
Bilmezler ki, Allâh onların yaptıklarının karşılığını şimdiden, “mekr” yollu vermektedir; ve onlar da ellerindeki dünyalıkları sebebiyle Allâh’tan ve ilgili konulardan günbegün daha fazla uzaklaşmakta “perdelenmekte”dirler!.. Gerçekte ise, “Allâh’tan perdeli olmak”tan daha büyük bir ceza da düşünülemez!..
İşte eğer, bu gerçeği idrak edersek, görürüz ki, gerçekte, yaşadığımız her gün, her an “DİN GÜNÜ”dür!..
Bize göre olan her “gün” içinde, daima, mutlak olarak ALLÂH’a boyun eğilmekte; her “gün”, ama “lütuf” ama “mekr” yollu, yapılanların neticesine kesinlikle erilmekte; ve netice itibarıyla da herkes yaptığının karşılığına ulaşmaktadır!..
İşte bu mutlak gerçek açısından konuya bakarsak...
“MÂLİK’İDİR DİN GÜNÜNÜN”...
Uyarısının, “Her an tüm varlıkta hükmü geçerli olan O’dur; ve sadece O’na boyun eğilmektedir; âlemlerde ortaya konulan her fiilin karşılığını O her an oluşturmaktadır” anlamına geldiğini fark ederiz...
Zira, uygun ve geçerli olan, ALLÂH’a ait mânâların; yalnızca “belli bir zamanla” kayıtlı olarak anlaşılması değil; “sonsuz zamanı kapsayacak şekilde” kavranılmasıdır...