Ve bu âlemde mevcut olan, ortaya çıkan bütün fiiller, onları meydana getiren ana kaynak olan Rabbin, Rubûbiyet kemâlâtının özelliklerinden başka bir şey değildir...

Öyle ise, Rabbin sayısız özelliklerinin ortaya çıktığı, sonsuz mânâları ve kemâlâtı sergileyen bu “EVRENSEL SİSTEMİ” “OKU”mak, ancak kişinin kendisindeki “Rabbanî kapasitenin”, gene “Rabbanî güç” tarafından ortaya çıkartılmasıyla mümkün olur demektir...

Evet, Hz. Muhammed (aleyhisselâm), kendisinden istendiği biçimle, ve vahyedilen güçle, “EVRENSEL SİSTEM KİTABI”“OKU”muş; böylece de “RAB”binin sistemini, düzenini, nizamını tanımaya başlamıştır...

Bu “OKU”yuş kendisini sarsmış, ürkütmüş, “OKU”duklarının azameti karşısında haşyet duymuş; ve bildiklerini örtmek zorunluluğunu hissetmişti... Örtmüştü kendini... Belli bir hazım döneminden sonra artık bu örtünün kalkıp gerçeğin insanlara bildirilmesi gerekiyordu:

“EY MÜDDESSİR (bürünmüş olan)KALK DA UYAR!” (74.Müddessir: 1-2)

Emri gereğince insanları uyarmaya başlamıştır...

Evet...

Sanırım, bütün bu izahlardan sonra, açık-seçik ve kesin bir şekilde “OKU”manın bizim klasik mânâda anladığımız şekilde “okur-yazarlıkla” bir ilgisinin olmadığı; “OKU”ma olayının ele verilmiş bir yazılı kağıt ya da kemik parçasıyla alâkası bulunmadığı iyiden iyiye anlaşılmıştır...

Gene de konuyu anlayışında tam olarak oturtamamış bulunanların çıkabileceğini düşünerek, genç arkadaşlarımıza spordan bir misal verelim...

Bugün futbolda kullanılan bir deyim vardır...

“OYUNU OKUMAK”!..

Biline ki, burada da “okumak”tan murat asla yazılı metni okumak değildir...

“MAÇI OKUMAK” demek, maçın gidişini, oyunun stilini, tarzını, takımların taktiklerini, oyuncuların kapasite ve özelliklerini ve zaaflarını değerlendirmek demektir...

Maçı, Oyunu okuyan teknik direktör, oyun içinde gerekli tedbirleri alarak, icap eden taktik ve değişiklikleri yaparak takımının maçı kazanmasını sağlar...

İyi bir teknik direktör, daha maçın başlarında “OYUNU OKUR” ve ona göre gerekli değişiklikleri oluşturarak, oyuncularına gerekli taktikleri verir ve neticede de kazanır...

Demek ki burada da olay bir “yazılı metni okuma” olayı değildir...

İşte bu misalde olduğu gibi, “DİNΔ mânâda “OKU”mak dahi, herhangi bir harf dizelerini birbirine bağlayarak bundan bir anlam çıkarmak değil; basîretle, ferasetle, nüfuzetle (yapının özüne girerek onu değerlendirmek suretiyle), RUBÛBİYET mertebesinin sayısız özelliklerinin oluşturduğu bütünlük içinde, SİSTEM olarak ortaya çıkan EVRENSEL KİTABIN, SİSTEM KİTABININ sırlarını “OKU”maktır!..

23 / 68

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!