Kadir Süreci
“Tenezzelül melâiketi ver ruh”...
“Melâike ve Ruh o gecede tenezzül eder”...
“Min küllî emrin Selâm”!..
“Bütün emr’lerden Selâm getirir.”
Her “Emr”, kişinin varlığını oluşturan melekî “nûrî” katmandır!.. Yani her birimin kendi içindeki, özündeki, Esmâ mertebesinin kuvveden fiile çıkma mahalli...
Bu Hakikat mertebesi, kişide yaşanmaya başlanınca, selâmet dediğimiz hâl, kişi için meydana gelmiş olur! Buna, “kendi özünü bulmak suretiyle kurtuluşa erme” de diyebiliriz.
Esasen bu, fıtratı yani programı elverirse, o kişide daima ortaya çıkma fırsatı arar, ne var ki şartlar uygun olmaz!..
Ama “Kadir” sürecinde uyanıksan, farkındaysan, belli bir idrak noktasındaysan, o takdirde bu hakikat sana açılır!.. Bunu kavrayabilirsen!..
Yoksa, o anda sen uykudaysan, gaflettesin!.. Böyle bir olaydan haberin yok!.. Senin için de böyle bir olay cereyan etmez, geçer gider ve hiç farkında bile olmazsın!..
Çok güzel bir yayın vardır televizyonda, ama cihazın kapalıdır, alamazsın!..
İşte, “Kadir” Gecesi denen şey, o gece içinde olan bir süreçtir. Bütün gece boyu, “Kadir” değildir!.. O gecenin içinde, bilemedin 15-20 dakikalık bir andır, süredir... Bunun sonuçları ise sabaha kadar sürer!..
Bu süreç içinde tenezzül eden bu varlıkların oluşturduğu tesir, fecre, Güneş doğumuna kadar hükmünü icra ettirir. Ama, esas oluşu 10-15 dakikalık bir süre!..
Genellikle, gece yarısından sonra ile Güneş’in ışıklarının çıkmaya başladığı an arasında... Eğer, 24’ten sonra başlamışsa ortalama 5.5 saat... Ama, 24’ten sonra başlamaz da, 02’de olur, 03’de olur. O an’ı yakalamak çok önemli!..
“Kadir” Gecesinin, hakikaten 27. gece olduğuna dair bir şey var mı?..
Bu konuda birkaç açıklaması var Rasûlullâh (aleyhisselâm)’ın:
“Senenin bütün gecelerinde ‘Kadr’i arayın!..”
“Ramazan’ın bütün gecelerinde arayın!..”
“Ramazan’ın tek gecelerinde arayın!..”
“Ramazan’ın 20’sinden sonraki tek gecelerde arayın!..”
“Ramazan’ın 25’inden sonra arayın!..”
“Ramazan’ın 27’nci gecesinde arayın!..”
Bunların içinde; “Ramazan’ın 27’nci gecesinde arayın”!.. dediği için, 27’nci geceyi esas alıyoruz biz!..
Dolayısıyla 27’nci gecede olma ihtimali büyük!.. Ama, hiç kimse çıkıp da kesin olarak bilgi yollu “Bu gece Kadir’dir”, “Şu an Kadir’dir”, diyemez.
Elbette, ehlullâhtan olan kişiler hariç!.. Onların perdeleri kalkmış olduğu için, o an’ı keşfen bilir, bulur, yakalar!..
Onların dışında hiç kimse kalkıp da, böyle bir özelliği yoksa, bu gece “Kadir”dir, şu an “Kadir”dir diyemez!..
Eğer o an’ı görüyorsa, biliyorsa “Arkadaş!.. Ben görüyorum, biliyorum” diyorsa, mesele yok, kabul ederiz, çünkü biliriz ki perdesi kalkmış keşf sahibi bir velî bunu diyebilir!.. Ama böyle bir özelliği yoksa, kimse diyemez. Ancak, Rasûl-ü Ekrem (aleyhisselâm)’ın açıklamasına istinaden, “27. gecede olması büyük ihtimaldir” denir.
Peki bu tesirler herkese farklı mı geliyor?..
Hayır!.. Gelen tesirler herkese ortak bir şekilde geliyor!..
Ne var ki beynin o andaki kapasitesine ve özelliğine göre gelen tesirler farklı değerlendiriliyor!..
Dünya üzerine gelen kozmik dalgalar, herkese eşit pozisyonda geliyor. Sana çok geliyor da bana az geliyor değil!.. Fakat herkes, kendi beyin kapasitesine, beyin açılımına göre, o gelen dalgaları farklı kapasitelerle değerlendirip çözüyor.
Yani, sana o anda gelmedi de dalga, bana geldi, değil!.. İkimize de aynı anda, aynı dalgalar geliyor. Fakat ben onu beyin kapasitem kadar değerlendiriyorum, sen, beyin kapasiten kadar...
Senin radyo alıcın, sırf orta dalgalı... Sırf orta dalgaya tekabül eden dalgaları değerlendiriyorsun. Benim ki sırf, FM’e dönük, FM’i değerlendiriyor. Ötekininki kısa dalgada beş bandı var, o kadar çok dalga değerlendiriyor.