Hakikati Yaşatmayan Tarikat, Dernektir!
Tarikattan maksat, hakikate ermektir!..
Eğer tarikatın hakikate vardırmıyorsa seni, yol olma vasfını yitirmiştir!..
Tarikat değil, “iyi ahlâk derneğidir” hakikate erdirmeyen yol!..
Tarikat dediğimiz şey, birtakım tasavvufî çalışmalarla, neticede Allâh’ı bulma, Allâh’a erme hâlidir.
Bunlardan murat, kişinin, Allâh’ın vechini görür hâle gelmesidir.
Eğer sen, “Ben şeriatın emirlerini yerine getiriyorum, ama hâla göremiyorum” diyorsan; senin şeriatın hakikatiyle, aslında hiçbir alâkan yoktur!..
Çünkü sen, şeriatı anlamamışsın?...
Sen sadece, jimnastik yapmaya şartlandırılan çocukların jimnastik yapması gibi, namaz kılmaya şartlanmışsın, namaz kılıyorsun, birtakım şeyleri yapıyorsun, ama neticede neyi, niçin, nasıl yaptığından; o yüce gayeden bîhabersin!..
Yaptıklarını bilinçli olarak, düşünerek yapmıyorsun!..
Din hangi gaye ile gelmiş, bunun farkında değilsin!
Zâhirde dinin önerdiği çalışmaları yapacaksın bedenen elbette; ancak bu asla yeterli değildir insan için!..
Esas amaç, Allâh’a ermek için, neyi niye yaptığını bilerek ve varlığın sırlarını çözerek hakikate ulaşmaktır!
O gayeden bîhaber olduğun için de, her ne kadar belli fiiller sende oluşuyorsa da; o fiillerin neticesinde sende belli şeyler oluşacaksa da; sonuçta sen kör olarak yaşarsın ve kör olarak gidersin bu dünyadan...
Yol odur ki, hedefe vardıra... Seni hedefe götürmüyorsa yol, yol olma vasfını yitirmiştir!..