Allâh Rasûlü Diyor ki: “Güneş Dünya’yı Kuşatacak!”
Sahihi Müslim’de kıyamet gününün sıfatî bâbında; Tırmızî’de kıyamet gününün sıcaklığı hakkındaki bölümünde, Mikdâd bin Esved (radıyallâhu anh)’dan nakledilir:
Rasûlullâh (sallâllâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
− Kıyamet günü GÜNEŞ halka yaklaştırılır da nihayet insanlara yakınlığı bir mil kadar olur!.. Güneş onları âdeta eritecek ve amellerinin miktarına göre ter içinde kalacaklardır. Onlardan kimi topuklarına kadar, kimi diz kapaklarına kadar, kimi beline kadar, kimi de gemlenene kadar tere batacaktır!
Bu hadisi nakleden zât Süleyman Bin Amir şunu ilave ediyor:
− Bilemiyorum mil kelimesiyle mesafe anlamına gelen “mil” mi kastedildi, yoksa göze sürme çekmede kullanılan “mil” mi kastedildi...
Esasen hangisi kastedilmiş olursa olsun bizce değişen hiçbir şey yoktur!..
Mucizedir bu!..
1400 sene öncesinin ve Mekke halkının ilim düzeyini düşünün. Genelde insanlık, Dünya’nın düz bir tepsi gibi olduğunu düşünürken, Güneş ve yapısı hakkında hiçbir şey bilinmezken; Hz. Rasûlullâh ortaya çıkıyor ve:
“Kıyamette Güneş Dünya’ya gelip saracak, öyle ki bir mil mesafeye yaklaşacak” diyor!
Bugün dahi, insanlığın pek çoğunun haberi olmayan bir konuda!..
Buyurun Beyhakî isimli hadis kitabından ikinci bir hadisi Rasûlullâh’ın:
İbni Mesûd (radıyallâhu anh) naklediyor:
“İnsanlar haşrolunduklarında, 40 yıl gözleri semâya dikili olarak beklerler. Kendilerine kimse tek bir kelime söylemez. Bu esnada, GÜNEŞ başlarının ucunda, kendilerini yakar!.. İyi-kötü herkes ter boğazlarına çıkasıya bu hâlde beklerler.”
Kıyamette yıldızların düşeceğini, Güneş’in kararacağını söyleyenlere yanıldıklarını gösteren hadistir bu. Güneş’in kararması, çok daha uzun yıllar sonra, dev kızıl yıldız olduktan sonra, büzülmeye başlayıp, nötron yıldızı olma süreci sırasındadır.
Güneş’in büyük patlama, genişleme devresinde gelip Dünya’yı içine alacağı gerçeğine bu hadis ile işaret ediliyor.
Ve biz hâlâ ötelerde bir cehennem arıyoruz!!!