Soru Biter!
−Yâ Gavs-ı Â’zâm… Beni gören sualden müstağni olur her hâlinde; görmeyen ise faydalanamaz sualden, o da işin kâliyle perdelenmiştir!
Ayn-el yakîn hâline geçip, direkt olarak Hakk’ı müşahede eden, her şeyin hakikatini ve dolayısıyla sırrını çözer. Böyle olunca da soruları biter. Çünkü bütün soruların gerçek TEK cevabına ermiştir.
Ne, neden, niçin, nasıl, hangi hikmete dayalı olup bitmektedir, bunların hepsinin de cevabını alır. Çünkü o, ana müsebbibi açık seçik görmekte, neyin ne sebeple oluştuğu sistemine vâkıf olmaktadır. Buna karşılık;
Hakk’ı görmekten perdeli olan ise, dalgalı bir denizde kalasa tutunup da dalgaların arasında bir oraya bir buraya savrulan kimse gibi, cevabı olmayan sayısız sorular arasında bocalar durur.
“Kâl”, yani laflamakla vakit geçiren kişinin, sistemli ve derin düşünceyle çözülebilecek gerçeklere ermesi imkânsızdır.